“Eskiden Engelliler Neden Evlere Saklanırdı?”
CP’li Eda GÜZELSOY: “Eskiden çoğu evlerde engelliler kapalı kapılar ardına saklanır sadece temel ihtiyaçlarını karşılayarak hayatlarını devam ettiriyorlardı. Ayıp ya da çirkin şeklinde görülen engellilerin hiçbir sosyal ortamlarda bulunma hakkı yoktu ve bu düşünce de sonuna kadar savunulurdu.”
Ben bu konuda çok şanslıydım. Çünkü ailem tarafından kapalı kapılar ardına saklanmadan huzurlu bir şekilde büyüdüm. Bu durum benim için büyük bir avantaj oldu çünkü ruhen rahat olduğum için sağlık problemlerime daha iyi odaklanabilmeme neden oldu.
“Biz senden hiçbir zaman utanmadık” diyen ailem benimle birlikte her ortama girdi. Yeri geldiğinde ablamların arkadaş çevresinde ve iş ortamlarında bulundum ve sohbet ettim.
Annemin hep savunduğu bir düşüncesi vardır. “Eda hayatta her şeyi öğren, daima kendi ayakların üzerinde dur, her ortamda bulun. Diğer insanlara hayat varsa sana da hayat var,” diyen annem beni dünyaya dört dörtlük hazırlamak için var gücüyle mücadele etti.
“Biz senden hiçbir zaman utanmadık” diyen ailem benimle birlikte her ortama girdi. Yeri geldiğinde ablamların arkadaş çevresinde ve iş ortamlarında bulundum ve sohbet ettim.”
Buna rağmen dışarıda engelli görmeye bile tahammül edemeyen insanlarla karşılaşmak benim içime kapanmam için büyük bir neden oldu.
Engelli isen oturup bir köşede hayatının bitmesini bekleyeceksin, kural maalesef ki budur. Sıfır hak, sıfır hayat. Bana düşen ise bir taraftan hayatımı kazanmaya çalışırken, diğer taraftan da insanların bu düşünceleriyle mücadele etmek oldu. Tabii ki insanların bakış açısını değiştirmek zor, bunun için yeri geldiğinde tane tane anlattım, yeri geldi hazır cevap verdim, yeri geldiğinde ise sustum. Bazen susmak anlatmaktan daha kolay.
Peki, şuan engellilere hayat nasıl?
Benim çocukluğumla kıyaslayacak olursak; elbette ki daha kolay. Örneğin, ben 40 derece ateş ile hastanede saatlerce sıra bekleyip sonra tam doktorun yanına girecek iken muayene olamadığımı biliyorum. Şimdilerde ise hastaneye gittiğimiz zaman öncelik sırası engellilerin. Bu çok güzel bir şey. En azından hasta halinde eziyet çekmiyorsun. Kısacası şu ki hem sağlık, hem eğitim, hem de başka alanlarda engellilerin daha şanslı olduğunu düşünüyorum…
“Peki, eski zamanlarda engelli olmak ile şimdiki zamanlar da engelli olmanın arasında ki fark nedir?”
İnsanlar artık daha bilinçli, en azından olaylara tek bir pencereden bakmıyorlar.
Öte yandan baktığım zaman teknolojik imkanlar daha fazla. Örnek vermek gerekirse, bir durumla karşı karşıya kalınca “Vah! Tüh!” demek yerine oturup didik didik araştırıp yol güzergahlarını çizebiliyorlar.
Bir engelli olarak şunu söylemek istiyorum ki, daima kendinize inanın çünkü inanmak başarmanın yarısıdır bir de hayatınızın karmaşasına aldanıp mücadele etmekten vazgeçmeyin çünkü belirli bir zaman sonra zorluklar yerini güzelliklere bırakıyor, yolunuzun hep iyi insanlarla kesişmesi dileğiyle…