Otizm’li Yunus “Mozart” ile Aynı Müzik Kulağına Sahip
Dünyaca ünlü besteci Mozart’la aynı müzik kulağına sahip 19 yaşındaki otizmli Yunus Yazar için YÖK nezdinde girişimde bulunuldu.
Türkiye Beyazay Derneği Genel Başkanı Lokman Ayva, İstanbul’un Beykoz semtinde dünyaca ünlü besteci Mozart’la aynı müzik kulağına sahip 19 yaşındaki otizmli Yunus Yazar’ın durumuyla ilgili Yükseköğretim Kurulu (YÖK) nezdinde girişimlerde bulunduklarını belirterek, “Şahsen bunu vatandaşlıktan da öte bir insanlık görevi olarak düşünüyorum. Böyle gençlerin topluma, insanlığa kazandırılması lazım” dedi.
Ayva, otizmli Yazar ve onun durumundaki diğer üstün yetenekli çocukların üniversiteye girebilmelerinin önündeki sorunların çözümüne yönelik değerlendirmede bulundu.
Bir kişinin hem engelli hem de üstün yetenekli, üstün zekalı olabileceğine dikkati çeken Ayva, “Türkiye Cumhuriyeti engelliler alanında çok büyük işler yaptı. Hakikaten dünyanın en önde gelen ülkeleri arasında. Engelli olup üstün yetenekli olduğunda, başka özellikleri olduğunda ne yapmak lazım? Bu Türkiye’nin engelli-engelsiz demeden, yetenek, kabiliyet avcılığı sisteminin çalışmasıyla ilgili bir konu” dedi.
Ayva, engellilerin üniversite sınavlarına girme, eğitim, iş hayatı gibi sorunlarının çözülerek çok iyi bir noktaya getirildiğine dikkati çekerek, “Fakat geldiğimiz noktada engelli olup da üstün yetenekli olan insanların sorunları nasıl çözülecek? Engelli üstün yeteneklilerden nasıl faydalanacağız? Mesele bu. Bu konuda henüz arzu ettiğimiz seviye yok” ifadelerini kullandı.
Bunun kolay bir süreç ve sık rastlanan bir durum olmadığını vurgulayan Ayva, “Genel sistemde üretmeye alışmış bir devlet yapısında engelli üstün yeteneklilerin sorunlarının kolayca çözülmesini beklemiyoruz ama çözülmesi gerekiyor. Çünkü ister engelli ister engelsiz olsun üstün yetenekli kişiler bütün Türkiye’nin kıymetidir, değeridir. O yüzden ona göre bir sistem kurmamız lazım” diye konuştu.
“SIRA DIŞI YETENEKLİ İNSANLARI TESPİT ETMEK İÇİN MEKANİZMA KURULMALI”
Lokman Ayva, engelli üstün yetenekli insanların seçilmesi ve yeteneklerinin hizmete dönüştürülebilmesinin sağlanması gerektiğini belirterek, bu konuda kurulmasını önerdikleri sistemi şu sözlerle anlattı:
“Türk Patent Enstitüsü niye kuruldu? Güzel fikirleri olan insanların o fikirlerini değerlendirip, sisteme katmak için. Patent gerektiren fikirler sıra dışı fikirdir. İşte üstün yetenekli insanlar da sıradan değil, sıra dışı insanlar. Dolayısıyla sıra dışı yetenekli insanları tespit etmek için mekanizma kurulmalı. Önce ‘Üstün yetenekli nasıl tespit edilir?’ sorusunun cevabını verebilecek bir birime ihtiyacımız var. Sonra bunu yeteneğine göre yönlendirecek, yönlendirdikten sonra da takip edip o yeni ortamda sorunla karşılaşıldığında nasıl aşılacağına yönelik de birimlere ihtiyacımız var.”
Birçok üstün yetenekli insanın da toplum tarafından “engelli” zannedildiğine dikkati çeken Ayva, “YÖK bünyesinde engelli üstün yeteneklileri tespit edecek, sonra bu kişileri ilgili birimlere yönlendirecek, yönlendirdikten sonra da çalışmalar nasıl gidiyor, arzu edilen seviyede mi diye takip edecek bir birimin acilen kurulması gerekiyor. Elimizde şu an vakalar var. Bir an evvel yapılması lazım ki bu çocuklarımız heder olmasınlar” dedi.
“YGS OLMADAN NEDEN YETENEK ÖLÇÜLMESİN?”
Lokman Ayva, engellilerin üniversitelerin yetenek sınavlarıyla öğrenci alan bölümlerine YGS’den 100 puan barajını geçmek şartıyla başvurabildiğini anımsatarak, “Mesela işitme engellilerin ana dili işaret dilidir. Türkçe onun ikinci dilidir. Dolayısıyla bizim eğitim sistemleri ana dile göre ayarlandığı için çocuk Türkçe eğitimden yeteri kadar faydalanamıyor, faydalanamadığı için de soruları yapamıyor” ifadelerini kullandı.
Aynı durumun otizmli gençler için de geçerli olduğunu vurgulayan Ayva, üniversite sınavında yöneltilen soruları otizmli bir kişi okuduğunda farklı bir şekilde anlayabildiğini, söz konusu soruların onların dünyasındaki kelimelere karşılık gelmediğini aktardı.
“Sınavlardaki ölçmede bu tip sorunlar var ve bu da maalesef engellilerin başına patlıyor” diyen Ayva, bu sorunun en çok YGS ve LYS’de yaşandığını söyledi.
Ayva, “YGS olmadan neden yetenek ölçülemesin? YGS barajına niye ihtiyaç olsun ki? Direkt yeteneğini ölçtürmek isteyen insan, o yetenek sınavına girip yetenekli olup olmadığını görmeli. Hatta yetenek sınavında ayrıcalık veya kontenjan da olmamalı. Çünkü orayı yeteneği varsa okuyabilmeli, zaten o bölümler yetenekle ilgilidir” dedi.
“YUNUS ÇOK YETENEKLİ BİR ÇOCUK”
Lokman Ayva, hem yeni sistem önerileri hem de piyanoda harikalar yaratan ve konservatuar hayalleri kuran otizmli Yunus Yazar’ın durumuyla ilgili YÖK nezdinde girişimlerde bulunduklarını, yakın zamanda yetkililerle bir araya geleceklerini bildirdi.
Yunus’un özel bir genç olduğunu vurgulayan Ayva, “Yunus çok yetenekli bir çocuk. Gerçekten şimdiye kadar böylesiyle karşılaşmadım. Otistik özellikleri var ve bu çocuğumuzun dünyasındaki kelimelerle normal hayattaki kelimeler, birbirini karşılamıyor. Sınavda da maalesef YGS’yi geçemiyor” şeklinde konuştu.
Yunus’un YGS’yi geçemediği için yetenek sınavlarına giremediğini anımsatan Ayva, şöyle devam etti:
“Şimdi bu çocuk ne olacak? Bu çocuğun hayatı biter. Şu anda bu çocuk engelli ve üstün yetenekli olması sebebiyle herhangi bir iş yapamaz. Normal eğitimini devam ettireceği şekilde konservatuvara giremiyor, çünkü sistem müsait değil. Şahsen bunu vatandaşlıktan da öte bir insanlık görevi olarak düşünüyorum. Böyle insanların topluma, insanlığa kazandırılması lazım. Bunun için de YÖK’ten ümitliyim, bir talebimiz var. Bu sistemde çocuğun ilk sınavlarda yetenek sınavlarına alınmasını talep ediyoruz.”
Ayva, bu taleplerinin gerçekleştirilememesi durumunda ise yurt dışında sınav gerekmeden kabul komiteleri ile başvuru yapılabilen üniversitelere burslu başvuru için çalışacaklarını söyledi.
Esas isteklerinin Yunus’un Türkiye’de eğitim alması olduğunu aktaran Ayva, genel olarak üstün yeteneklilerin eğitim almak için en çok geldiği ülkenin de Türkiye olması arzusunu taşıdıklarını dile getirdi.
Kaynak: NTV