AİLELER PROBLEM DAVRANIŞLAR İÇİN NELER YAPABİLİR?

“Yetişkinler genellikle çocukların olumsuz davranışlarını görme ve hata arama eğilimindedirler. Çocukların sorun çıkarmadığı, iyi davrandığı zamanlar ise fazla fark edilmez,” diyen ABA Program Koordinatörü Aile Danışmanı / Psikolog İsmail Bıyıklı ile konuştuk.

Ailenin eğitime katılımı neden önemli?

Aile katılımı, çocuğun eğitim sürecinde ailenin etkin bir şekilde rol alması olarak tanımlanabilir. Çünkü aile çocuğun hayatında güçlü bir pekiştirme aracıdır. Çocuğu en iyi ailesi tanıyabilir ve çocuğun hayatında en çok vakit geçirdiği kişiler yine ailesidir. Eğitimin devamlılığı, çocukla en çok vakit geçiren ve onu tanıyan kişilerin katılımıyla daha güçlü bir hale gelecektir. Son yıllarda yapılan araştırmalar, aile katılımı olduğunda özel eğitim sürecindeki çocukların beceri düzeyinin üst boyutlara çıktığını gösteriyor. Neden önemli sorusunu maddeler halinde de sizinle paylaşmak isterim: •  Yaptığı becerileri ailesine sergileyen bir çocuk daha özgüvenli olur.

  • Aile özel eğitim sürecine katıldığında, benzer deneyimler yaşayan başka aileler ile tanışır. Yalnız olmadığını görür. Diğer aileler ile etkileşime girmek daha iyi hissetmelerini sağlar.
  • Çocuklarının başardığı bir beceriyi gözlemlemek, aile için ciddi bir motivasyon kaynağıdır.
  • Bir eğitimciyle işbirliği yapmak, çocuğa yönelik yanlış tutumların daha hızlı yok olmasını sağlar. Ayrıca eğitimciden çocuğun gelişim dönemlerine dair bilgi edinebilirler. Bu da ailenin daha doğru çalışmalar yapmasını mümkün kılar.
  • Çalışılan beceriler evde desteklendiğinde, unutulma ihtimali azalır.
  • Becerilerin derste tekrarı azalınca, daha fazla yeni beceri çalışılabilir.
  • Eğitime katılmak, ailenin çocuk ile iletişimini arttırır. Bu da çocuğunu daha iyi tanımasına olanak sağlar.
  • Çocuğu ile doğru tekniklerle oyun oynamayı öğrenen aile, çocuğun hayal gücünün gelişiminde çok etkin bir rol almaya başlar. Uygun olmayan davranışlara verdiğimiz tepkiler de çok önemli.

Bir davranışın uygun olmadığına nasıl karar verebiliriz?

Uygun olmayan davranışları; bireyin kendisine ya da çevresine zarar verdiği, aynı zaman sosyal uyumunu da zorlaştıran davranışlar olarak adlandırabiliriz. Bireyi her anlamda zora sokan ve yaşam kalitesini etkileyen her türlü davranışa doğru teknikler kullanarak yaklaşılmalıdır. Yapılacak her yanlış hamle, davranışı daha olumsuz yerlere çekebilir.

Bir davranışın uygun olmadığına karar vermek için 4 temel gözlemin sonucu önemlidir:

  1. Sıklık: Bir davranışın belirli bir süre içinde yapılma sayısı değerlendirilir.

Örneğin; öğrenci bir ders süresince kalemini açmak için 10 kez yerinden kalkıyorsa, bu sık yapılan ve sıklığı azaltılması gereken bir davranıştır.

  1. Süre: Bazı davranışlar sayılamaz ancak süresi değerlendirilebilir. Örneğin; çantasından kitabını 1 dakikada çıkarması gerekirken 6 dakikada çıkartıyorsa, çantasından çıkarma süresi azaltılabilir.
  2. Yoğunluk: Oluşan davranışın şiddeti ya da gücüyle ilgilidir.

Örneğin; defterini çok bastırarak siliyor ve defteri deliniyorsa, burada silgiyi kullanma şiddeti azaltılabilir.

  1. Bekleme Süresi: Davranışın başlaması için verilen yönerge ile davranışın başlamasına kadar geçen sürenin uygunluğu değerlendirilir.

Örneğin; tahtadan yazıyı 10 dakika sonra geçirmeye başlamaktadır. Yazıya başlama süresi azaltılabilir.

Bu davranışlara yanlış uygulamalar yapılırsa; sıklığı, süresi, yoğunluğu ve/veya bekleme süresi artarak şiddetlenecektir.

Uygun olmayan davranışlara nasıl yaklaşılmalı?

Bu davranışları azaltmak için çeşitli yöntemler bilimsel araştırmalarla ortaya konulmuştur. Bunlar; Uygun olmayan davranışın ortaya çıkmasını önlemek: Bu uygulanırken çok dikkatli bir gözlem yapılmalıdır. Davranış ortaya çıkmadan hemen öncesinde ne oluyor? Bunu fark edip, davranışın başlama sı engellenmelidir. Ama bundan da önce çevre ve koşullar gözden geçirilmeli ve ortam bu çalışmaya uygun hale getirilmelidir. •   Ayrımlı pekiştirme: Burada hedef uygun olmayan davranışlarla ilgili çalışmak değildir. Uygun davranışlar için çalışılır. Örneğin çocuk derste sürekli ayağa kalkıyor ama biz kalkmadan oturmasını istiyorsak; oturduğu her an “Harika yerine oturdun,” diyerek davranış pekiştirilir.

  • Sönme: İstemeden pekiştirilmiş, uygun olmayan bir

davranışın ortadan kaldırılması istenildiğinde uygulanır. Davranışın süresinin, yoğunluğun ve sıklığının azaltılması hedeflenir. Uygulamada kararlılık çok önemlidir. Her seferinde istikrarlı olarak uygulanmaya devam edilmelidir. Ancak çocuk için kendine zarar verici bir durum söz konusuysa, sönme asla uygulanmamalıdır.

  • Tepkinin bedeli: Uygun davranışlar çeşitli sem bollerle pekiştirilir. Bunun için gülen yüz, yıldız çıkartmaları kullanılabilir. Uygun olmayan davranış gerçekleştirdiğinde verilen sembollerden biri geri çekilir. Hedef sembol sayısına ulaştığında ise daha önceden belirlediğiniz pekiştireç, çocuğa verilir. Daha öncesinde hangi durumlarda sembol kazanacağı ve kaybedeceği çocuğun bilişsel düzeyine göre aktarılmalıdır. Mola: Uygun olmayan davranışı gerçekleştirdiğinde çocuğun belirli bir süre ile pekiştireçten uzaklaştırılması anlamına gelir. Bu yöntemlerin dışında daha birçok yöntem de mevcut. Çocuk için en uygun yöntem ve uygulama şekli bir uzman tarafından belirlenmeli, onun kontrolüyle eğitim kurumunda ve evde uygulanmaya devam edilmelidir.

Olumlu pekiştireç ve olumsuz pekiştireç nedir?

Pekiştireç; ortama eklenilmesi ya da çıkarılmasıyla, bir davranışın gerçekleşme sıklığının arttırılması.

Olumlu pekiştireç ve olumsuz pekiştireç nedir?

Pekiştireç; ortama eklenilmesi ya da çıkarılmasıyla, bir davranışın gerçekleşme sıklığının arttırılması Etkilerine göre ise olumlu ve olumsuz olarak ikiye ayrılırlar.

Olumlu Pekiştireç: Ortama eklenildiğinde davranışın görülmesi sıklığını arttıran ve sürekli hale getirmesini sağla yan pekiştireç türüdür. Örneğin; paylaşma davranışını olumlu pekiştireç ile sağlamaya çalıştığımızı varsayalım. Çocuğa “oyuncağını arkadaşınla paylaş,” yönergesi verilir. Çocuk, oyuncağı paylaştığında küçük bir parça çikolata verilir. Böylelikle davranış olumlu pekiştireç ile pekiştirilmiş olur. Ancak bu örnek sizi yanıltmasın. Pekiştireç her zaman bir yemek olmak zorunda da değildir.

Olumlu pekiştireçler kendi arasında iki gruba ayrılırlar:

  • Birincil Pekiştireç: Yiyecek ve içecekler bu gruba girebilir.
  • İkincil Pekiştireç: İkincil pekiştireçler ise kendi arasında dört gruba ayrılırlar.

1)  Sosyal Pekiştireç: Gülümseme, tebrik etmek, sarılmak, kucaklamak.

2)  Faaliyet Pekiştireç: Bireyin yapmaktan hoşlandığı etkinlikler. Dışarı çıkmak, parka gitmek, tatile gitmek gibi. 3)  Sembolik Pekiştireç: Tek başına anlam teşkil etmeyen ama diğer pekiştireçleri kazanmak için kullanılan jeton, para, gülen yüzler gibi semboller.

4)  Nesnel Pekiştireçler: Oyuncak gibi somut nesneler.

Olumsuz Pekiştireç: Ortama eklendiğinde davranışın sıklığını azaltan uyarıcılar diyebiliriz. Örneğin; çocuğun masadaki oyuncağı attığında göz temasının kesilmesi. İstemediği bir şeyin gerçekleşmesi gibi. Pekiştireçlerin seçilmesi çeşitli seçenek formlarıyla bir uzman tarafından belirlenmelidir. Bazen sizin pekiştireç olarak düşündüğünüz şey, çocuk açısından bir pekiştirme sağlamayabilir.

Otizmli çocuklar problem davranışları neden yapar?

Problem davranışların hepsi öğrenilmiş davranışlardır. Problem davranış olarak adlandırılması için çocuğun hayatını olumsuz etkilemelidir ve birçok sebebi olabilir. Çok iyi sebep ve sonuç gözlemleri gerçekleştirilmeli ve neden kaynaklandığının farkına varılmalıdır. Genel anlamda karşılaştığımız birkaç sebep ile bunu özetlemeye çalışalım:

  • İlgi ihtiyacından kaynaklanan problem davranışlar sergilenebilir. Kendisiyle yeteri kadar ilgilenilmediğini hisseden çocuk, problem davranışlar sergileyebilir ve bunun sonucunda ilgi göreceğini düşünür. Olumsuz davranış sergilediğinde ilgi görürse de bunu tekrar ederek kalıcı hale getirebilir.
  • Duygularını ifade edememekten kaynaklı problem davranış gerçekleşebilir. Hislerini ve isteklerini ifade edemeyen, etse de istediği ilgiliyi bulamayan çocuklar, öfkesini veya kırgınlığını problem davranışla yansıtabilirler.
  • İsteğini elde etmek arzusundan dolayı da problem davranışlar görülebilir. Çocuğun istekleri problem davranışı bitirmek için yapıldığında problem davranış pekişir ve artarak devam eder. • Bulunduğu ortamdan rahatsız olan çocuklar da, kendini problem davranışlar ile ifade etmeye çalışabilir. Ortamdaki herhangi bir kişi ya da nesneyi rahatsız edici bulduklarında problem davranış sergilerler. Bu davranış sonucunda da amaçlarına ulaşırlarsa, istemedikleri bir şey gördükleri her defa problem davranış ile kendilerini ifade etmeye başlar.
  • İnternet ve sosyal medya da, olumsuz örneklerden kaynaklanan problem davranışlara yol açabilecek önemli unsurlardan biridir. İzlediklerini ya da duyduklarını rol model alan çocuklar, gördüğü kötü davranışları sergileyerek problem davranışlar geliştirebilirler.

Problem davranışları görmezden gelmek faydalı olabilir mi?

Yetişkinler genellikle çocukların olumsuz davranışlarını görme ve hata arama eğilimindedirler. Çocukların sorun çıkarmadığı, iyi davrandığı zamanlar ise fazla fark edilmez. Fakat istenilen davranış takdir edilmeli, istenmeyen davranış görmezden gelinmelidir. Aileler ise genelde durumu tam tersine gerçekleştirirler ve bu durumda problem davranışlara zemin hazırlar.

Peki, görmezden gelirken nelere dikkat edelim?

  • İstenilmeyen bir davranış söz konusu olduğunda kısa bir süre çocuğa ilgi göstermeyi bırakın.
  • Onunla tartışmaya girmeyin, azarlamayın ve konuşmayın.
  • Mümkün olduğunca göz kontağı kurmayı bırakın.
  • Yüz ifadenizle, bir kızgınlık göstermeyin ve olabildiğinde ifadesiz durmaya çalışın.
  • Olumsuz davranış sona erdiğinde ise sanki bir bayram havası varmışçasına davranışı pekiştirin, övün ve takdir edin.