TÜM ENGELLİ BİREYLERİMİZİN EŞİT ŞARTLARDA SPOR HİZMETİ ALMASINI ARZU EDİYORUZ
“Özel gereksinimli bireylerle ilgilenmeyi önemsemek için bu konuya biraz dertlenmek, çocukları, ülkenizi ve milletinizi sevmeniz yeterli,” diyen İBB Gençlik ve Spor Müdürü İlker Öztürk ile İstanbul’daki spor olanaklarını konuştuk.
İlker Bey, öncelikle sizi biraz tanıyabilir miyiz?
Yaklaşık 22 yıla yakın öğretmen ve yönetici olarak Milli Eğitim’de görev yaptım. Son 3 yıldır da gençlik ve spor müdürü olarak görev yapıyorum. Daha önce görev yaptığım okullarda özel eğitim sınıflarını kurduğum olmuştur. Özel eğitim sınıfları ile bazı etkinlikler de yapmıştık.
Özel gereksinimli bireyler konusunda hassasiyetinizi biliyoruz. Bunun özel bir nedeni var mı?
Özel gereksinimli bireylerle ilgilenmeyi önemsemek için bu konuya biraz dertlenmek, çocukları, ülkenizi ve milletinizi sevmeniz yeterli. Avantajlı ve dezavantajlı durumları iyi anlamak ve bilmek gerekiyor. Ben bu konuda arkadaşlarımdan, etrafımda gözlemlediklerimden ve kurumlarda yaşadıklarımdan dolayı çocuklara ve gençlere hizmeti gerçekten keyifle yapan bir yöneticiyim. Dolayısıyla buradaki özel çocuklarla ilgilenmeyi de bir iş gibi görmüyorum. Hem aileleri, hem de çocukları ve gençleri anlayabildiğim kadar anlayarak ne kadar katkı sağlayabilirsem o kadar iyi olur düşüncesi ile çalışıyorum.
Hem eğitimci hem de sporcu geçmişinizin olması şu anki görevinizde çalışmalarınızı nasıl etkiliyor?
Şu andaki görevim sizin de belirttiğiniz gibi eğitimci ve sporcu yönümle yakından ilgili. Bu da hem çocukları, hem de gençleri tanımak adına büyük avantaj sağlıyor. İBB Gençlik ve Spor Müdürlüğü bünyesindeki arkadaşlarımla birlikte bu tecrübeyi çocuk ve gençlerin gelişimine katkıda bulunacak projelere dönüştürmek için çalışıyoruz.
Son yıllarda spor hayatımızda hiç olmadığı kadar popüler oldu. Siz bunu neye bağlıyorsunuz?
Spor, beslenme ve egzersiz konularında toplum gittikçe daha çok bilinçleniyor. Hem görsel kaynaklardan, hem yazılı kaynaklardan bilgi alıyorlar. Bilgi seviyesi arttıkça insanlar beslenmelerini ve fiziksel görünümlerini daha çok önemsiyorlar ve bu konuda daha hassas davranıyorlar. Sporun daha çok öne çıkmasının bir nedeni bu. Bir diğer nedeni de ekonomik koşullar, sosyal şartlar ve ülkedeki gelişmeler sebebi ile insanlarımızın daha yoğun ve stres yüklü bir durumun içerisinde bulunmaları ve bir hobi alanına ihtiyaç duymaları. Bazıları bunu sanatla uğraşarak, şehrin dışına çıkarak, hobi bahçeleriyle yaparken bazıları da spor ile gerçekleştiriyor. Spor yapmak bizim kişisel olarak zenginleşmemizi ve iyileşmemizi sağlıyor.
Ben etken olarak bunları görüyorum. Bir de reklam ve tanıtım yıllar önceki gibi değil, çok yoğunlaştı. Bu da sporu herkesin ilgi duyduğu, merak ettiği, hoşuna giden bir hale getirdi. Bu doğrultuda biz de İBB Gençlik ve Spor Müdürlüğü ile iştirakimiz Spor İstanbul olarak etkinliklerimizi profesyonel ya da amatör sporcular kadar 7’den 70’e tüm halkımızın katılabileceği şekilde planlıyoruz.
Günümüz hayat şartlarında spora bütçe ayırmak çoğu aile için hayal. Bu şartlar altında, İstanbul’da ücretsiz istifade edebilecekleri spor olanakları neler?
İstanbul Büyükşehir Belediyesi olarak sporda İstanbul’un elde ettiği başarıların artması, çocuk ve gençlerin spor yaparak yetişmesi ve sağlıklı yaşam için daha fazla İstanbullunun spor yapabilmesine yönelik spor yatırımlarına büyük önem veriyoruz.
Şu anda 53’ü daha büyük ölçekli olan, 12’si ise butik olarak ifade edebileceğimiz spor merkezlerinden oluşan toplam 65 spor tesisinde pilatesten tenise, futboldan yüzmeye kadar 32 branşta spor hizmeti veriyoruz. Bu çerçevede eylül ayı sonu itibariyle 1 milyon 565 bin 169 kişi tesislerimizde 5.659.117 seans spor hizmeti aldı.
Bununla birlikte okul bahçelerine spor salonları kazandırıyoruz. İBB tarafından yapılan 220 salonda 225’bine yakın öğrencimiz beden eğitimi dersleri yapıyor. Ayrıca bu salonlarımız kulüpler ve sporcular tarafından da kullanılabiliyor.
Spor tesislerimiz ve spor salonlarımız her yaştan İstanbulluya spor yapma imkanı sunarken çocuklarımız için de yıl boyunca devam eden ücretsiz spor okulları düzenliyoruz. Okullarımızda atletizmden basketbola, okçuluktan buz patenine kadar 3 – 17 yaş arası 129 bin 622 çocuk ve gencimize spor eğitimi veriyoruz.
Bir de vatandaşımızın ücretsiz olarak katılabildiği açık alan egzersizlerimiz var. 7 ilçede dört mevsim devam eden açık alan etkinlerinde İstanbullular yürüyüş, koşu, bisiklet, pilates ve step-aerobik çalışmalarına katılıyor. Her gün, her yaş grubu için düzenlenen ve yaklaşık 8 bin üyesinin bulunduğu etkinliklere eğitim öğretim dönemi içinde Yuvam İstanbul Kreşlerinde eğitim alan çocuklar da dahil ediliyor. Açık oldukları dönemde İBB’nin kreşlerindeki yaklaşık 5 bin 300 çocuk için futbol, jimnastik ve temel hareket eğitimleri düzenleniyor.
Yaz döneminde ayrıca İstanbul’un plajları da spor merkezine dönüşüyor. Güneş, kum ve denizin tadını çıkarmak için İBB’nin plajlarına gelen İstanbullular için spor eğitmenlerimiz eşliğinde plaj voleybolu, plaj futbolu, ayak tenisi ve badminton gibi sportif etkinlikler düzenleniyor. Bu yaz boyunca 11 plajda düzenlenen etkinliklere 15.500 kişi dahil edildi. Vatandaşlarımız tüm bu olanaklardan yararlanabilmek için spor.istanbul adresimizi ziyaret edebilirler.
Kapsayıcı, herkes için erişilebilir spor bakış açınızdan da bahsettiniz gerçi ama bunu biraz daha açar mısınız?
Bir bütüncüllük içinde bakıyoruz bu meseleye. Ama bu bütüncülüğün içinde engelli bireyleri biraz daha farklı tutuyoruz. Buna belki pozitif ayrımcılık ile fırsat eşitliği sağlamak da diyebiliriz. Mesela İstanbul’un birçok havuzunda özel gereksinimli bireyler için kulvar ayırdık. Ümraniye Yeşilvadi’de bir merkez oluşturduk. Avrupa Yakası’nda da açmaya çalışıyoruz.
Tesislerimizde eğitmenlerimizle birlikte özel gereksinimli çocuklarımız adına fırsat eşitliği yaratma gayretiyle çalışıyoruz. Bu bizim görevimiz. Bütün ailelerle birlikte hassasiyet oranı yüksek çocuklarımızın özel yetenek ve becerilerini ortaya çıkarmayı amaçlıyoruz. Bu nedenle onlara özel eğitim grupları oluşturuyoruz. Bunun ötesinde onları ayrı tutup sürekli ayrı çalıştırmıyor, diğer çocuklarımızın da dahil olduğu kaynaştırma grupları oluşturuyoruz.
Spor tesislerinde engellilere özel hizmetlerinizden biraz bahseder misiniz?
İstanbul Büyükşehir Belediyesi olarak sunduğumuz hizmetlerde engelli vatandaşlarımızı da göz önünde tutarak hizmette fırsat eşitliğinin sağlanmasına öncülük ediyoruz. Mevcut spor tesislerini engelli sporseverler için uygun hale getiriyoruz, bunun yanında yapılan yeni tesislerimizin tamamını engelli vatandaşlarımızın da kolaylıkla spor yapabilecekleri şekilde projelendiriyor ve şekilde hizmete açıyoruz.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi Gençlik ve Spor Şube Müdürlüğü ile Spor İstanbul iş birliği çerçevesinde tesislerimizde bedensel, görme, işitme ve zihinsel engelli vatandaşlarımız ile Skolyoz, Kifoz, Lordoz gibi fiziksel rahatsızlığı bulunan çocuklarımıza, gençlerimize ve tüm vatandaşlarımıza spor hizmeti veriyoruz.
26 spor tesisimizde yüzme, hareket egzersiz başta olmak üzere; buz pateni, fitness, tenis gibi 5 farklı branşta her yaş grubundan engelli bireye spor hizmeti veriyoruz.
Ayrıca engellilere yönelik spor federasyonlarıyla birlikte organizasyonlar düzenliyoruz. Bu organizasyonlarda profesyonel engelli sporcularımızın müsabakalarına ev sahipliği yapıyoruz. Ayrıca tesislerimizde spor hizmeti verdiğimiz engelli bireylerin katılımına yönelik olarak da spor etkinlikleri düzenliyoruz. Bu etkinlikler sporcularımızın motivasyonlarına olumlu katkı sağlıyoruz. Çünkü sporcularımız bu etkinliklerde hem yarışma heyecanı yaşıyor hem de gelişimlerini bizzat kendileri görme imkanı elde ediyor.
Özel gereksinimli çocuklara yönelik spor hizmetleri olarak neler sunuluyor ve çocukların hangi sporlara daha uygun olduğu nasıl belirleniyor?
Özel gereksinimli çocuklar İBB spor tesislerine geldiklerinde ilk olarak uzman eğitmenler tarafından çeşitli testlerden geçiriliyor. Eğitim ve gelişim karnesinin oluşturulduğu test sonrasında, çocuklarda oluşmakta olan ve eksik olan motor becerilerine göre çalışmalar yapılıyor. Motor becerilerin gelişme göstermesi ile birlikte çocukların spor ile ilgili gelecek hedefleri de planlanıyor. Eğitim aldıkları branşlardan birinde yetenekli olduklarının tespit edilmesi durumunda ailelere bilgi veriliyor ve çocukların spor yaşamları ile ilgili çalışmaların yol haritası çiziliyor.
İBB spor tesislerinde özel gereksinimli çocukların en fazla katıldıkları branşlar yüzme, hareket eğitimleri ve çeşitli egzersiz programları, fitness ve buz pateni olarak öne çıkıyor. Sportif ve yaşamsal becerilerinin gelişmesine katkı sağlanması amacıyla uygulanan spor eğitimleri çocukların öz bakımlarını geliştirmelerini sağlayan ince motor hareketlerinden yürüme, koşma, zıplama, vurma gibi eylemleri yapabilecekleri kaba motor hareketlerine, el göz koordinasyonundan odaklanma becerisi, denge, öz bakım ve yaşam beceri hedefleri üzerinde yoğunlaşıyor. Kişiye özel ve eğitmenle bire bir olarak uygulanan programları çocukların fiziksel gelişimlerinin yanında bilişsel, duyusal ve psikomotor gelişimlerine de yüksek oranda katkı sağlıyor.
Yılda 2 bin özel gereksinimli çocuk ve 50 bin seanslık kapasite ile hizmet veriliyor. 45’er dakikadan oluşan spor eğitimleri tesis yoğunluğuna bağlı olarak haftada bir ya da iki seans olarak gerçekleştiriliyor. 3 ve 20 yaş aralığındaki çocukların ve gençlerin kabul edildiği programlar hafta içi 10:00 ve 17:00 saatleri arasında yapılıyor.
Spor hizmetlerinden faydalanmak için başvuran özel gereksinimli her çocuğa hizmet verebiliyor musunuz?
Tesislerimizde 3 ve 20 yaş arasında olan, öz bakım eğitimi almış engelli bireylere hizmet veriyoruz.
İstanbul’da özel gereksinimli bireylerin başvurabileceği spor tesisleri hangileri?
İstanbul’da özel gereksinimli bireylere spor hizmeti verdiğimiz 16 spor tesisi bulunuyor. Ama bunların içinde Ümraniye’deki Yeşilvadi Spor Tesisimiz sadece engelli bireylere ve özel gereksenimli bireylere hizmet veriyor. 1,4 metre derinliğinde 20 metre uzunluğunda 3 kulvarlı bir eğitim havuzu, 5 adet stüdyo salonu ve bir adet squash salonu bulunan İBB Yeşilvadi Engelli Bireyler Spor Merkezi 300’den fazla engelli bireye spor hizmeti veriyor.
Günlük 7 seansın yapıldığı stüdyolar ve yüzme havuzu, engel derecelerine göre, her seansa 1 ile 5 kişi katılacak şekilde planlanıyor. Tesisteki seanslar, engelli bireylerin gelişimine katkı sunmak için uzman eğitmenler eşliğinde gerçekleştiriliyor.
Tesiste yapılan eğitimlerin sonunda belirli bir seviyeye gelenler, kaynaştırma programı kapsamında çevre tesislere yönlendirilmekte ve bu şekilde tesiste üye dönüşümü sağlanıyor.
Yeşilvadi Engelli Bireyler Spor Merkezi’nde WATSU (Su Terapisi) temelli eğitim verildiğini duyduk. Su terapisi nedir? Bize biraz bunu anlatabilir misiniz?
Tüm Watsu seansları narin ve yavaş açılış hareketlerini ve daha dinamik eklem hareket genişliğini keşfedici, mobilizasyon ve esnetmeleri ve tamamlayıcı kapanış hareketlerini içerir. Su terapisinde yüzmeye hazırlayıcı öğrenim hedefleri birincil önceliğimizdir.
Engelli bireylerimizi su terapisine dahil ettiğimiz de hareket ve nefes koordinasyonu sağlamada yarar sağladığını görüyoruz. Su terapisi beden mekaniği, beden hizalama, dengeli ve uygun duruş sağlıyor; özellikle çocukları bir pozisyondan diğerine ideal ve sürekli bir akıcılıkta hareket ettirebilmemize yardımcı oluyor.
Desteklenen somatik dinleme becerisi ile kişiye özel ritmin farkındalığını ve uygun becerileri geliştirerek su içi bedensel denge oluşumunun desteklenmesini sağlıyor, kişisel sınır farkındalığı ve iletişim becerilerinin geliştirilmesine yardımcı oluyor.
“Aileler İBB spor tesislerimize heyet ya da ÇÖZGER raporları ile başvurmaları halinde gerekli tüm işlemler üyelik hizmetleri birimlerimiz tarafından gerçekleştiriliyor. Tesis adreslerimize www.spor.istanbul adresinden ulaşabilirler.”
Engelli branşlarında sporcu yetiştirilmesi konusunda da çalışmalarınız var. Yetiştirilecek sporcular nasıl belirleniyor?
Engelli sporcuların yetişmesine büyük önem veriyoruz. Onların branşlarında başarılı olmaları için gereken tüm desteği sağlamaya çalışıyoruz. Bu kapsamda İBB Gençlik ve Spor Müdürlüğü tarafından İstanbul Büyükşehir Belediyesi Spor Kulübü’ne tahsis edilen Cebeci Spor Kompleksinde yetişen engelli sporcular diğer branşlarda olduğu gibi yıl boyunca belediyemiz tarafından destekleniyor.
Yüzme, okçuluk ve bilek güreşi branşlarında bedensel engelli sporcuların yetiştiği kulüp bünyesinde özel sporcular dalında da yüzme ve masa tenisinde başarılı sporcuların yetişmesine katkı sağlanıyor. Kulüp bünyesinde bedensel engellilerde 3 branşta 53 sporcu, özel sporcularda ise 2 branşta 12 sporcu İstanbul Büyükşehir Belediyesi Spor Kulübü bünyesine Cebeci Spor Kompleksinde spor kariyerlerini sürdürüyor.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi Spor Kulübü’nün engelli branşlarında yetişen sporcular katıldıkları müsabakalarda önemli dereceler elde ederek hem milli takımların hem de İstanbul’un spordaki başarı grafiğini yükseltiyor.
Gerçekten üst seviyede paralimpik sporcularımız var. İradeleri ve mücadeleleri beni sadece yönetici olarak değil, kişisel olarak da çok etkiliyor. Ben birkaç kez onları ziyarete de gittim. Çok büyük özveriler ve fedakarlıklarla; derecelere, madalyalara, kupalara, uluslararası ölçekte başarılara ulaştıklarını gördüm. Hem bir Türk vatandaşı olarak, hem de bu ülke çocuklarına ve gençlerine hizmet eden biri olarak onlarla gurur duyuyorum. Çünkü burada engelleri paramparça eden bir odaklanmadan bahsediyoruz. Bunu çok önemli buluyorum. Çocuklarımız engelleyici unsurların gerçekliğini görmeyip, onun üzerinden atlayarak her alanda hedeflerini yakalayarak bizleri çok gururlandırıyor.
Özel gereksinimli birey aileleri faydalanabilecekleri spor imkanlarını öğrenmek için nereye başvurabilir?
Ailelerin İBB spor tesislerimize heyet ya da ÇÖZGER raporları ile başvurmaları halinde gerekli tüm işlemler üyelik hizmetleri birimlerimiz tarafından gerçekleştiriliyor. Tesis adreslerimize www.spor.istanbul adresinden ulaşabilirler.
Röportajımızı okuyacak ailelerimize son olarak ne söylemek istersiniz?
Biz İBB olarak tüm engelli bireylerimizin eşit şartlarda spor hizmeti almasını arzu ediyoruz. Ama ortada bir başarı hikayesi varsa bu çocuklara ve ailelerine ait. Kişisel gelişimlerinde, karakterlerinin oluşmasında ve içlerinden başarılı sporcuların çıkmasında emeğin yarısı ailelerin yarısı çocuklarındır. İkisi birbirini tamamlayıcı unsurlar ve çok değerli. Ben özellikle ailelerine çok saygı duyuyorum. Anneliğin ve babalığın hakkını veriyorlar. ‘Ben ölürsem çocuğuma kim bakar?” diye düşünürken mücadeleye devam eden annelere ve babalara saygı duymamak elde değil. Onlara şükranlarımı arz ediyorum. Toplumun her kesiminin sahiplenmesi gereken bu konuda beni de ailelerimiz ile buluşturduğunuz, hassasiyetiniz ve inceliğiniz için ayrıca teşekkür ediyorum.