1. ULUSLARARASI UYGULAMALI DAVRANIŞ ANALİZİ KONFERANSI TÜRKİYE
Uluslararası ve ulusal düzeyde alanında uzmanlaşmış bilim insanlarının katılımıyla geçmiş ve güncel ABA yaklaşımlarının ele alınacağı 1. Uluslararası Uygulamalı Davranış Analizi Konferansı Türkiye, 22-23 Eylül 2018’de Haliç Kongre Merkezi’nde düzenleniyor. Otizm alanında köklü bir geçmişi olan ABA’nın A’dan Z’ye ele alınacağı konferans hakkında bilgi almak için, konferansın organizatörü Selim Parlak ile bir araya geldik.
Konferans hakkında konuşmaya başlamadan önce sizden ABA hakkında biraz bilgi alabilir miyiz?
ABA (Applied Behavior Analysis), Türkçe karşılığı ile Uygulamalı Davranış Analizi daha çok otizmli çocuklarda uygulanan bir tedavi sistemi diyebiliriz. Edimsel koşullanma kuramının öne sürdüğü davranış ilkelerini kullanarak toplumsal açıdan önemli davranışları değiştirmeyi amaçlayan bir disiplin.
Tarihçesinden kısaca bahsedebilir misiniz?
1910’lu yıllardan beri Amerika’da uygulanan bir sistem. Watson, Skinner, Lovaas gibi bilim adamlarının şimdiye kadar toparladığı, düzenlediği ve yoluna koyduğu bir yöntemle devam ediyor.
Otizm tedavisinde ne zamandan beri kullanılıyor?
Burada Lovaas çalışmalarına değinmekte fayda var. Çünkü Lovaas, hayatını otizmli çocuklara ve ailelerine adayan bir bilim adamı ve ABA Konferansını da onun anısına yapmayı planlıyoruz. Kendisi 1960’lı yıllarda bir çalışma yapmış, deney grubu ve bir kontrol gurubu oluşturmuş; 19 çocuk üzerinde uygulanan ABA terapisi sonucunda, yüzde 47’si normal IQ puanları ve devlet okullarında başarılı birincil sınıf performansıyla okullara yerleşmişler. Aslında yüzde 47 çok büyük bir oran bana göre. Yarı yarıya neredeyse… Lovaas bu çalışmayı 1987 yılında bir makale haline de getirmiş ve ABA’yı en iyi anlatanlardan birisi de bu makale denilebilir. “Küçük Otistik Çocuklarda Davranışsal Tedavi ve Normal Eğitimsel ve Zihinsel Çalışma” ismi ile bu makaleyi Türkçe’ye çevirttik. Web sitemizde şu linkte mevcut. http://www.algiaba.com.tr/wp-content/uploads/2017/04/kucuk-otistik-cocuklarda-davranissal-tedavi-ve-normal-egitimsel-ve-zihinsel-calisma.pdf
ABA hangi vakalarda kullanılıyor?
Bir tek otizm tedavisinde değil tabii ki her türlü farklı gelişim gösteren çocuklarda tedavi protokolü olarak kullanılabiliyor. Bunun yanında şirket yönetimlerinde, eş ve iş ilişkilerinde, sigara bırakmada kullanılabilen bir yöntem diyebiliriz.
Özel eğitimde birçok yöntem varken sizin özellikle ABA’yı tercih etmenizin nedeni neydi?
Bu sorunun cevabını bir makale ile verebilirim. Biz yıllardır Türkiye’de yeterli kaynak olmadığını düşündüğümüz için zaman zaman yabancı makaleleri Türkçe’ye çevirtip hem kendimiz okuruz hem de Algı ABA’nın sitesine yükleriz. Nickie Knight’ın yazdığı “ABA Terapisi Çocuğun Beynini Nasıl Yeniden Örgülendirir?” makalesi benim ABA’ya yönelmeme sebebiyet veren makalelerden biridir. Otizmli bir çocukla karşılaşmışsınızdır mutlaka. Otizmli çocuklarda beyin yapısı itibariyle loblar arasında iletişimsizlik olduğunu söyleyebiliriz. Örneğin oksipital lobun çok iyi olduğunu düşünelim. Bazı otizmli çocuklar erken yaşta okuma yazmayı öğrenebiliyor, İngilizce sayıları ve kelimeleri kullanabiliyor ama sol lobuyla ilgili olan tarafa (konuşma, anlama, ifade etme, taklit becerilerinin olduğu yer) baktığımızda orada sınıfta kaldığını görebiliyoruz. Bu oksipital lobun iyi ama sol taraftaki lobun çok iyi olmadığını gösteriyor. ABA terapisi ile loblar arasındaki dengesizliği eşitleyebiliyoruz. Beni çok etkileyen bir örnek daha vermek isterim, Prof. Dr. Öget Öktem Tanör hocamız İstanbul Ticaret Üniversitesi Uygulamalı Psikoloji Yüksek Lisansımı yaparken bilişsel psikoloji dersinde bir hikaye anlattı.Ben aile görüşmelerinde bu örneği hep vermişimdir. Mesela bir oda düşünün. Odanın kapısı açılıyor ve kapı açıldığı zaman mutfaktan burnunuza bir koku geliyor. Bu kokuyu alıyorsunuz, “yemek kokusu bu” diyorsunuz. Biraz daha işliyorsunuz beyninize bu kokuyu, diyorsunuz ki, “bu patlıcan yemeği kokusu”. Beyniniz sizi biraz daha zorluyor ve bakıyorsunuz ki karnınızdan bir açlık hissiyatı geliyor ve yemek yeme ihtiyacınız var. Karnınız beyninize komut gönderiyor ve diyor ki, “kalk mutfağa git, patlıcan yemeğini ye ve karnını doyur.” Kalkıyorsunuz, hazırlık yapıyorsunuz, yemeği yiyorsunuz, karnınızı doyuruyorsunuz ve rahata erişiyorsunuz. Bu örnek normal gelişim gösteren bir insan beyninin işlevlerinin neticesi. Otizm spektrum bozukluğunda bir çocuk düşünün frontal lobu çok kullanamadığı için karar verme yetisi yeteri kadar iyi olmayacaktır. Odanın kapısı açıldığında odasına yemek kokusu geldiğinde atlayacaktır, zıplayacaktır, kendini yerden yere atacaktır. Çünkü konuşma yetisi yok, mutfağa gidip hazırlama kabiliyetinde değil. Beyin komut verse bile nasıl yapacağını bilmiyor. Sonuç olarak problem davranışlar ortaya çıkıyor. Bu loblar arasında dengesizlik olduğuna somut bir örnek daha aslında. Biz eğer ABA terapi ile çocuğun beynini yeniden örgülendirebilirsek loblar arasındaki denge ortaya çıkabilir. Biraz daha sayısal veriler vererek söylemeye çalışayım. Mesela beyne 100 puan verelim ve sağ lob, sol lob, ön frontal lob, arka oksipital lob şeklinde 4’e bölelim. Hepsi 25’er puan olacaktır. Az önce örnek verdiğim vakada olduğu gibi, çocuğa okuma yazma öğretmeden okuma yazma bilmesi ve İngilizce kelimeleri kendi kendine öğrenmesi, oksipital lobunun normal gelişim gösteren bir çocuktaki 25 olması gerekenin daha üstünde yani 30 veya 40’tır. Ama sözel iletişim kurma kısmı yani sol lob 25’in altındadır, belki 20’dir veya 10’dur. Bu rakamlar afaki rakamlar tabiki. Görme engelli bir birey düşünün örneğin; ben gözlerimi kapattığımda metrobüse, otobüse nasıl binebileceğimi hayal edemiyorum kendi adıma ama o bireyler beynin yapısı itibariyle bunu yapabiliyor. Oksipital lobun görevi diğer üç alana dağılıyor. Beyin yine %100, yüzde 75’e düşmüyor, ama diğer duyuları artıyor. Bunlar beyin yapısıyla ilgili beni heyecanlandıran şeyler. “ABA terapisi bunun neresinde var?” derseniz, otizm spektrum bozukluğundaki bir çocuk beyninin ilgili bölümlerine müdahale edilmediğinde, yani eğitim almadığında, o bölümün etkisizliği yıllar geçtikçe devam ediyor. Buna “atrofi” diyorlar tıp dilinde. “Atrofi” beyinde kullanılmayan alanlar aslında… ABA, sık tekrarlar yapılarak loblar arasında yeni bağlantılar kurulmasını sağlıyor. “ABA Terapisi Çocuğun Beynini Nasıl Yeniden Örgülendirir?” makalesi şunu söylüyor: “ABA terapisi otizmli çocuklarda beyin bağlantılarının yeniden örgülenmesinin mükemmel bir yoludur. Bu şekilde çocuğun beyni çok sayıda olumlu sosyal davranışla ilgilenmesi, akademik beceriler geliştirmesi ve günlük hayatta serbestliğin desteklenmesi için yeniden eğitilip yapılandırılabilir.”
NAC raporu nedir ve bu rapor ABA terapi hakkında neler söylüyor?
İngiltere’de yer alan National Autism Center kuruluşu belli dönemlerde NAC raporunu yayınlıyor. Bu rapor, kanıta dayalı uygulama standartlarına olan gereksinimi ele alarak ve müdahaleler hakkında nasıl seçimler yapılacağına dair yönergeler sağlayarak ortaya çıkan karışıklık ve belirsizliği ortadan kaldırmaya yardımcı olur. ABA, hem 2009’da hem 2015’te yayınlanan NAC raporunda ilk üç arasında yerini almıştır. Bu sebeple ABA terapi üzerine heyecanla durmaya devam ediyoruz.
1. Uluslararası Uygulamalı Davranış Analizi Konferansı Türkiye’nin hazırlığındasınız… Bu konferans neden yapılıyor?
Benim de kurucuları arasında olduğum Algı Özel Eğitim Kurumlarını 2007’de kurduk. Biz ülkemize özel eğitim konusunda en son geçerliliği kanıtlanmış sistemi getirmeye çalışırken ABA’yı tercih etmiştik ve uyguluyoruz. Son altı yıldır da Amerika’dan düzenli olarak üç ayda bir İstanbul’a gelen bir süpervizörümüz ile yolumuza devam ediyoruz. ABA konferansı fikri son iki yıldır benim aklımda hep vardı. Çünkü az öncede kısaca değindiğimiz gibi Lovaas’ın enstitüsünde deneme yanılma yoluyla yaptığı deney sonucunun heyecanını biz de taşıyoruz Algı ABA Terapi Merkezi’nde. Çocukların takvim yaşı ile gelişim yaşını eşitlemeye çalışıyoruz ve ABA’nın etkisini burada görüyoruz. Bu gördüğümüz doğruyu diğer meslektaşlarımızın da görmesini arzuluyoruz. Özel eğitim alanında dünyanın gelişmiş ülkelerindeki benzer yaklaşımların ülkemize gelmesi için bir misyon edindik.
Konferans Haliç Kongre Merkezi’nde gerçekleşecek…
Otizm camiasının birazcık çıtayı yükseltmesi gerektiğini düşünüyorum. Yer olarak Haliç Kongre Merkezi’ni seçtik; “Bir konferans yapılacaksa bir kongre merkezinde yapılmalı” diye düşündük. Yurt dışından insanların geleceğini düşünecek olursak onlara Türkiye’yi göstermek ve Türkiye’nin uluslararası alanda ismini duyurmak açısından da buranın yer olarak uygun olduğunu düşündük. Konferans, 22-23 Eylül 2018 Cumartesi-Pazar günlerinde gerçekleşecek. Okulların kapandığı dönemden sonra, insanların da tatilden döneceği bir zaman dilimini planladık. Hafta sonu olacak olması detayı, katılımcı sayısını arttıracağını düşündürmektedir. Özellikle İstanbul dışından gelecekler için de yürüme mesafesinde 3 adet otelin olması katılımcılara kolaylık sağlayacaktır.
Konferans fikri nasıl oluştu?
2014 yılının Mart ayında Amerika’da Louisville, Kentucky’de gerçekleşen ABA International kongresine bir poster sunumu göndermiştik. O poster sunumu kabul gördü ve bizim Amerika’ya gitmemiz gerekti. Fakat bir maliyet çıkardık; üç kişi gidip bir hafta kalmamız gerekiyordu ve o zamanın parasına göre aşağı yukarı 20.000-25.000 TL gibi bir maliyeti vardı. Bizim de Algı’nın ikinci şubesini açtığımız döneme denk gelen bir zamandı ve maddi yetersizliklerden gidemedik. Bizim hayalimizde hep bir ukte olarak kaldı. ABA konferansıyla ilgili aklımızda hep bir şeyler vardı, kısmet 2018’e olacak. Ayrıca ülkemizin geneline baktığımızda her alan gelişmeye yönelik bakir bir alan olarak görülmektedir. Özel eğitim alanında dünya kalitesinde bir hizmet verebilmenin ön koşullarından bir tanesi Uluslararası bir ABA konferansının yapılmasıyla olacağına inanıyoruz.
Konferans kapsamında neler olacak?
İçeriğinde yurt dışından gelecek olan 6 kişi var; iki BCBA uzmanı (Nicky Nükte Altıkulaç ve Lina Slim) Amerika’dan gelecek, iki BCBA uzmanı (Ling LyTan ve Pelin Eraktan) Kanada’dan gelecek. İki de farklı kurumdan katılım olacak. Autism Speaks’ten bir davetlimiz var. Autism Speaks’i önemsiyorum çünkü ülkede aileleri de örgütleyerek yerel yönetimlerin ve özel sağlık sigortalarının desteğini arkalarına alarak otizm tedavisinde bir ilki başardılar ve bunu nasıl yaptıklarını anlatmalarını istiyoruz bu konferansta. Bu konudaki tecrübelerini çok merak ediyoruz. Bir de Davranış Analisti Sertifikasyon Kurulu’ndan (BACB) davet ettik. Tüm dünyadaki davranış terapistlerini yetiştiren ve onları sertifikalandıran bir kurum bu. Onların Türkiye’ye bakış açısını merak ediyorum. Bizim süpervizörümüz Nükte Hanım, Türkiye’den ilk ABA terapisti olan kişiydi. Daha fazla olmasını kendi adıma arzuluyorum ve bunun da bir basamak olacağını düşünüyorum. ABA konferansı ile insanların farkındalığının artacağını düşünüyorum.
Türkiye’den hangi konuşmacılar olacak?
Bu röportajı 16 Nisan’da yapıyoruz ve önümüzde aşağı yukarı 5-6 ay var. Bazı değişiklikler olabilir ama şu anki planda yurt içinden birçok önemli isim var. Prof. Dr. Barış Korkmaz var örneğin. Ondan özellikle zihin kuramını işlemesini isteyeceğiz. Bir de bizim merkezimizde kurumun videolu uygulamalarından Klinik Psikolog Özge Özgeç’in de bir sunum yapmasını isteyeceğiz. Sayın Alev Girli’den Zihin Kuramı eğitimini aldıktan sonra ABA’nın müfredatı olan ABLLS’a baktığımız zaman zihin kuramıyla ilgili belli sayıda programlar olduğunu gördüm. Biz bunun içine kendi ekibimizle de program oluşturmaya başladık. Yani Algı ABA Terapi Merkezi’ndeki ABLLS müfredatı artı zihin kuramı müfredatıyla birlikte çocuklardaki zihin kuramı konusunun da daha iyi yol alacağını ümit ediyoruz. Bu sebeple bu konferansın içine Türkiye yıllardır zihin kuramını anlatan Prof. Dr. Barış Korkmaz’ı dahil ettik. Anadolu Üniversitesi Engelliler Araştırma Enstitüsü’nden Prof. Dr. Elif Tekin İftar var. Kendisi de yıllar önce Antalya’da düzenlenen otizm kongresinin organizatörlerinden, uygulayıcılarından birisi. Antalya’daki o kongrenin lezzeti çok farklıydı. Ben de oradaydım ve çok farklı kişilerle tanıştık. Bizim yapmayı hedeflediğimiz konferans onun bir küçüğü gibi düşünülebilir. Elif Hanım’ın da Türkiye’de ABA uygulamalarına değinmesini istedik. Koç Üniversitesi’nden Uzm. Psikiyatrist Dr. Tuba Mutluer var. O da ortak çalışmalarımızın olduğu, ortak öğrencilerimizin olduğu psikiyatristlerden bir tanesi. “7 Dokunuş” adını verdiğimiz ve özel eğitimde iyi örnekler buluşması adı altında yaptığımız vaka sunumlarını orada yapacağız. Tuba Hanım, Nükte Hanım, Elif Hanım, Arzu Hanım, Merve Hanım, ben ve öğrencimizin ailesi… Tam 7 kişi o çocukla ilgili açıklamaları yapacağız. Türkiye’de otizmde düzelme var mı? Aslında bu konferansta bunu da dile getirmek istiyoruz. Bilimsel programı daha tam anlamıyla şekillendirmedik, üzerinde çalışıyoruz. Yedi yıldır birlikte çalıştığım arkadaşlarımdan Elif Sanal Çalık olacak, “ABA Hakkında Yanlış Bilinen Mitler” adı altında bir sunum yapmasını arzuluyoruz. Oyun terapisi ile ABA terapisinin çok kıyaslandığını duyuyorum. Bir ayrım yapılmaya çalışılıyor. Aslında bunların hepsinin iç içe olduğunu göstermek istiyoruz bu konferansta. İçeriği daha da zenginleştireceğiz. Şimdilik söyleyebileceklerim bunlar. Davetli konuşmacılar arasında Prof. Dr. Yankı Yazgan ve Prof. Dr. Nahit Motavalli Mukaddes’de bulunmaktadır.
Konferans kimlere hitap ediyor? Kimler katılmalı?
Özel eğitimle ilgilenen herkesin bu konferansta bulunmasını arzuluyorum. “Ben sadece duyu bütünleme yapıyorum” ya da “ben sadece oyunla ilgili eğitimleri alayım” demek de doğru değil. Kesinlikle özel eğitimin içinde olan kim varsa bu konferansın içinde yerini almalı. Biz yurt dışındaki uzmanları getiriyoruz. Filipinler’de bile ABA kongresi varken Türkiye’de halen bir ABA konferansı ya da kongresi yapılmamış. Bunun çok büyük bir eksiklik olduğunu düşünüyorum ve öncülerinden birisi olmanın gururunu ve mutluluğunu da açıkçası derneğimiz ve şirketimiz nazarında hissediyorum. Özel eğitimciler, çocuk gelişimciler, okul öncesi öğretmenleri, psikologlar, rehber öğretmenler, nörologlar, psikiyatristler, beslenme uzmanları, metabolizma doktorları, bu çocuklarla çalışan hekim olan kişilerin de mutlaka gelmesini çok arzuluyorum. Alana yeni yeni katılım gösteren ergoterapi, beden eğitimi öğretmeni, dil ve konuşma terapisi mezunu gibi arkadaşların da konferansımızda bir arada olmasını diliyorum.
Uzmanların bir araya geleceği bu konferans ailelerin katılımına da uygun mu?
Ailelerin mutlaka olmasını istiyorum çünkü bu konferansın içinde bir oturumun ailelere ayrılması planlanıyor. Türkiye’de ABA terapisi almış çocukların anne babalarının da 45 dakikalık bir sunumu olsun istiyorum. Dört ailenin her birisinin yaşadığı hikayeyi 15 dakikalık sunumlar halinde anlatması planlanıyor. O yüzden ailelere de hitap edecek bir çalışma, onları da bekliyoruz.
Yola kimlerle çıktınız ve konferansa kimler, nasıl destek verebilirler?
Şu ana kadar ABA’dan otizmden Lovaas’tan bahsettik, yurt dışından kimlerin geleceğini konuştuk. İşin bir de organizasyon boyutu var. Ben eğitimci kimliğimden ziyade daha çok işletmeci ve organizasyon boyutunda bu projede var olduğumun altını çizmek isterim. Böyle bir konferansın organizasyonu yapmak çok zor. Bir kere güçlülerle yola çıktığımızı belirtmek isterim. Partnerlerimiz arasında Haliç Kongre Merkezi var ve Metafour Event var. Metafour, kongre ve event konularında tecrübeli bir firma. Haliç Kongre Merkezi zaten yıllardır bu işin yapıldığı bir yer. Organizasyonumuzu da çok güzel bir şekilde çıkaracağımızı ümit ediyoruz. Bunların haricinde daha önceden de bahsettiğim gibi kurucuları arasında olduğum Algı Özel Eğitim Kurumları ve derneğimiz Özel Çocuklar Eğitim ve Dayanışma Derneği de partnerler arasında. Destek ve sponsorluk kısmı çok kanayan bir yara açık söylemek gerekirse. Çünkü bizim sektörümüzün içinden destek bulabilmek çok zor oluyor. O yüzden biz yaklaşık iki aydır otomotiv firmalarına, bankalara, iş adamlarına, belediyelere, üniversitelere gidiyoruz. Randevular aldık, görüşmelerimiz devam ediyor. Otizm eylem planı adı altında bir takım çalışmalar sürdürülüyor. Üç bakanlığımız, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı ve Milli Eğitim Bakanlığı işbirliğinde bir takım ortak işler planladıklarını biliyorum. Bu konferansın hala bir çatı altına girmediğini söyleyebilirim. Bu çatının da devletin çatısı olmasını çok arzuluyorum. Üç bakanlığın yetkililerinin bulunacağı, açılışta konuşmacı olarak yer alacağı, destek vereceği bir konferans olmasını çok arzuluyorum.
Biraz da maliyetlerden bahsetmek isterim. Bu konferans bir kültür merkezinin ya da bir üniversitenin konferans salonunda yapılmayacak. Haliç Kongre Merkezi’nin bir maliyeti var. Her ne kadar partnerimiz olsa da orayı iki gün boyunca kapatmak hatta bir gün öncesinden hazırlık için kapatmak bir maliyet. Yemeklerin, içeceklerin kaliteli olduğu yerde böyle bir organizasyon yapabilmenin maddi boyutu çok büyük. O yüzden bu röportajı okuyacak olanlardan bu alana destek vermelerini bekliyoruz. Amacımız bu bilimin ülkeye gelmesini sağlamak. Çünkü gelişimsel farklılığı erken fark edilen ve erken dönemde özel eğitime başlayan çocukların toplum üzerindeki kabul oranları hızlı bir şekilde artıyor ve hayata daha çabuk tutunup normal yaşıtlarıyla birlikte hayatlarına devam edebiliyorlar. Böylelikle devlet üzerindeki ekonomik yükleri de azalmış oluyor aynı zamanda ailenin omuzlarındaki yük de azalmış oluyor. Otizm gittikçe artan, henüz sebebi bulunmamış bir gelişim bozukluğu. Buna toplumun paydaşları destek vermek mecburiyetinde. Bankası, belediyesi, şirket sahibi, üniversiteler…. Bu boynumuzun borcu. Herkesin elini taşın altına koyması gerektiğine inanıyorum. Sonuçta bu çocuklar bizim ülkemizin çocukları. O yüzden sponsorluk kısmı şu an üzerinde ciddiyetle durduğumuz kısım.
Konferansın devamlılığı olacak mı?
Her yıl yapılması planlanan bir konferans bu. Ama ilkini yapacağımız için bunun heyecanını taşıyoruz ve patrnerlerimizin kimler olacağını da zaman gösterecek. Planımız bu oluşumun devam etmesi.
Konferansla ilgili bilgi nereden edinilebilir?
Detaylı bilgilerin hepsi www.abakonferas.org ve www.abaconference.org sitelerinde olacak. Siteler şu an yapım aşamasında en kısa sürede açmayı planlıyoruz. Ayrıca Algı, ÖÇED, Haliç ve Metafour’un sosyal medya paylaşımlarından da takip edilebilir.