GÖLGE ÖĞRETMENLİK BAKICILIK KAVRAMIYLA KARIŞTIRILIYOR

İstanbul Üniversitesi Çocuk Gelişimi bölümünden mezun olan Aslıhan ÇAĞAN, daha sonra gölge öğretmenlik eğitimi almış ve kolaylaştırıcı kişi olarak çalışmaya başlamış. Hala aktif olarak gölge öğretmenlik yapan ÇAĞAN ile deneyimlerini konuştuk.

Gölge öğretmenliğe ne zaman başladınız? 

3 yıldır bu işi yapıyorum.

Gölge öğretmen olmadan önce otizm hakkında ne biliyordunuz? 

Otizmli bireylerin sosyal etkileşim ve iletişimde sorunlar yaşadığını, göz temaslarının zayıf olduğunu, eline aldıkları nesneleri döndürdüklerini, dönen eşyalara ve elektronik aletlere aşırı ilgi gösterdiklerini, sallanma, dönme ve el çırpma gibi tekrarlayan hareketlerinin olduğunu, ışığa ve sese karşı hassasiyet geliştirdiklerini biliyordum. Fakat gölge öğretmen olduktan sonra otizmle ilgili bildiğim şeylerin genel geçer bilgiler olduğunu fark ettim.

Otizmli bireyler kendi rutinlerine sıkı sıkı bağlıdırlar. En ufak bir değişiklikten rahatsızlık duyarlar. Örneğin artık ayağına küçük gel ayakkabısını yeni bir ayakkabı ile değiştirmek ve alışmasını sağlamak için günlerce beklemeniz gerekebilir. İşte böyle zamanlarda gelişen problem davranışla nasıl başa çıkılır ya da regülasyonu bozulmuş otizmli bir çocuk tekrar regülasyonunu sağlayana kadar ben ne yapabilirim, ona nasıl davranmalıyım bilmiyordum.

 Gölge öğretmen olarak neler yapıyorsunuz? 

Öğrencimin bağımsız olarak eğitim sürecine adapte olmasına katkı sağlamaya çalışıyorum.

Gün içinde Özel Eğitim, Ergoterapi, DKT ( Dil Konuşma Terapisi ) olmak üzere üç derse giriyoruz.

Öğrencim derslere katılım sağlarken, ben de onu ve öğretmenlerini dikkatle izliyorum. Hiçbir şeyi kaçırmamam gerekiyor ki yaptığımız tekrarlarla öğrendiği her bilgiyi pekiştirebilelim. Özel eğitimden sonra kaynaştırma öğrencisi olarak kreşe gidiyoruz. Orada öğrencimin akranlarıyla iletişime geçmesini kolaylaştırıyorum, sözel ve fiziksel ipuçlarıyla onu destekliyorum.

Öğrencinizin tanısı nedir, kaçıncı sınıfta? 

Öğrencim otizm tanılı. Özel eğitim alıyor ve kaynaştırma öğrencisi olarak kreşe gidiyor.

 Sınıfa uyum sağlama süreci nasıl oldu? 

İlk hafta çok zorlayıcıydı. Sınıfa girer girmez masanın üzerine çıkmak istiyor, eline aldığı oyuncak ya da kitapları dizmeye çalışıyor, sürekli koşturuyor ve zıplıyordu. Çocuklar onun çıkardığı vokal sesleri anlamlandırmaya çalışıyor; el çırpma, el sallama, kendi etrafında dönme gibi amaçsız tekrarlayan streotipik hareketlerinden çekiniyorlardı.

Zamanla iyi yol kat ettiğimize inanıyorum. Artık öğrencim sınıfa sakince giriyor. Komut alıyor ve çok fazla problem davranış geliştirmiyor.

 Okul yönetimi ve sınıf öğretmeni çalışmalarınızı nasıl destekliyor? 

Genellikle sınıf öğretmenlerinin büyük çoğunluğu özel gereksinimli çocukların eğitim gereksinimlerini karşılamaya yönelik etkin rol almak istemiyorlar. Okulla uyum sürecinde ailelerin karşılaştığı en önemli sorun, okula uyum değil okula kabul edilip edilmemesi.

Sanırım biz bu konuda şanslı azınlıktayız. Sınıf öğretmenimiz ve okul yönetimi bize yeterli desteği fazlasıyla sağladılar. Onun diğer öğrencilerle eşit imkanlara sahip olması için bizi severek destekliyorlar.

 Sınıftaki diğer öğrenciler otizmli bir çocuğun sınıfta olmasından nasıl etkilendiler?

Dönem dönem öğrencimin vokal sesleri çok artıyor. Okula tam da böyle bir zamanda başladık. İlk günlerde anlamsız gözlerle bakıyorlar, çıkardığı seslerin nedenini soruyorlar, niye konuşamadığını merak ediyorlardı. İlk birkaç hafta onun özel bir çocuk olduğunu, onların yardımına ihtiyaç duyduğumu, biraz yavaş öğrendiğini fakat bana yardım ederlerse hep birlikte başaracağımızı anlattım. Bu geçiş süreci korktuğum gibi olmadı.

Her gün sınıfa girerken biz geldik, arkadaşınız sizleri çok özledi, sizleri görmek için heyecanlandı diyerek öğrencimin diğer öğrencilerle olan arasındaki bağını kuvvetlendirmeye çalıştım. Bu çabanın da kısa sürede karışlığını aldığıma inanıyorum. Öğrencimin dikkat süresi çok kısa ve arkadaşları da bu durumun farkındalar. Oyunlarda onu oyunun içinde tutmak için motive edici sözlerle destekliyorlar. Bu değişime şahit olmak beni son derece mutlu ediyor.

Gölge öğretmen ya da kolaylaştırıcı kişi olmak isteyenlere tavsiyeleriniz var mı?

Kolaylaştırıcı kişi ilk önceliğinin aile çocuk ve okul üçgeninde aracı kişi olduğunu bilmeli, çocuğu çok iyi tanıyıp gözlemlemelidir. Bu yüzden okula başlamadan bir veya iki hafta mutlaka çocukla vakit geçirmelidir. Özellikle kriz anlarındaki kontrol çocuğu çok iyi tanımaktan geçer. Ne sever? Nelerden hoşlanır? Nelere karşı hassasiyeti var? Hangi terapi ya da eğitimleri alıyor? Bu soruların cevaplarının hepsine hakim olması gerekir.

Kolaylaştırıcı kişi öğrencisinin girdiği her dersi dikkatle izlemeli ki ders tekrarı sırasında uygulamada yanlışlık yapma olasılığı azalsın. Aynı zamanda çocuğun temas ettiği kim varsa;  anne, baba, öğretmen, psikolog hatta varsa bakıcısı  temas etmelidir.

 Gölge öğretmen kim değildir? En çok hangi konuda yanılıyorlar?

Gölge öğretmen çocuğun temel ihtiyaçlarını karşılasın diye onun işini kolaylaştıran, yemeğini yediren, giydiren, ona bakım veren, okula götürüp onu ders sonuna kadar bekleyen kişi değildir. Tersine bu saydıklarımı bağımsız yapabilsin diye onu destekleyen kişidir. Gölge öğretmenler özel ihtiyaca sahip olan öğrencilere birebir eğitmenlik yapan öğretmenlerdir. Aile, okul, çocuk üçgeninde aracı kişidir. Ülkemizde ne yazık ki gölge öğretmenlik, gölge abla-abi ve bakıcı kavramlarıyla karıştırılıyor.

Gölge öğretmen özel gereksinim nitelikleri taşıyan çocuklara eğitim hayatı boyunca rehberlik eden, çocuğun bağımsız olarak eğitim sürecine adapte olmasına katkı sağlayan kişilerdir.

 Bu işi yapmanın sizi en mutlu eden yanı nedir?

Sanırım beni en çok mutlu eden tarafı öğreten olmak kadar, öğrencim benim öğrettiklerime olumlu geri dönüşler vermesi. O öğrenip geliştikçe, değiştikçe inanılmaz bir tatmin duygusu hissediyorum. Onu ilk tanıdığımda ‘evet’ ve ‘hayır’ı amacına uygun kullanamıyordu. Öğreneğin “Su ister misin?” diyordum, “Evet” diyor suyu içiyor ve ağlamaya başlıyordu. Aslında o ‘evet’ onun için ‘hayır’ demekti. Artık bu ve benzeri ufak gibi görünen ama aslında öğrencimin gündelik yaşamını olumsuz etkileyen problemleri aştık.  Onun öğrenme sürecinde yanında olmak, desteklemek ve faydalı olabildiğimi görmek benim için çok kıymetli.