TOPLUMUN ENGELLİ BİREYLERE BAKIŞ AÇISI NASIL?
“İlk olarak şu kelimeyle baş başa kalıyorsunuz: Ben engelliyim! Ve hayatım boyunca da engelli olarak kalacağım,” diyen CP’li Eda GÜZELSOY engelli olmayı ve toplumun bakış açısını yazdı.
Engelli, yaralanma ya da fiziksel veya zihinsel bir rahatsızlık nedeniyle bazı hareketleri, duyuları veya işlevleri kısıtlanan kişi.
İlk olarak şu kelimeyle baş başa kalıyorsunuz: “Ben engelliyim!” Ve hayatım boyunca da engelli olarak kalacağım.
“Zor bir hayatın eşiğinde duruyorsunuz.”
Normal insanların kolaylıkla yaptığı bir şeyi sende yapabilmek için tüm gücünüzü ortaya koyuyorsunuz ve bu nedenle de hiç tükenmeyen sabrınız oluyor.
“Kendinize bir yol çizip, o yolda cesaretle, inatla, umutla yürümektir engelli olmak.”
Ben bunu yaparım deyip o şeyi er ya da geç yaptığınızda yaşadığınız mutluluk asla tarif edilemez…
“Bazen öyle bir an geliyor ki, bedeninizdeki yorgunluklar yüreğinize ağır gelebiliyor.”
İşte böyle zamanlarda yüreğinizle baş etmek zorundasınız çünkü sizin yoruldum deme şansınız ne yazık ki yok.
Peki, Toplum Engelli Bireylere Nasıl Bakıyor?
1) O özürlü: Ben bir eşya veya kıyafet değilim ki özürlü çıktığı zaman tekrar iadesi istensin. “Ben engelliyim.”
2) Acıyarak bakan gözler: Ben de senin gibi bir insanım bana acıyarak baktığında ben yerin dibine geçiyorum lütfen bana o gözle bakma!
3) Hor görme: Sen yapamazsın!
Yapabileceğimi veya yapamayacağımı görmeden neden beni gözünde küçültüyorsun ki?
4) Dinleme gereği duymazlar: Bir topluma girdiğimizde bizi dinlemedikleri için anlamıyorlar ve anlamadıkları için işaret diline başvuruyorlar. Hâlbuki beni dinlemek istersen zaten anlayacaksın!
Ve bir engelli olarak şunu söyleyebilirim ki, anlattıklarım sadece küçücük bir örnek maalesef ki, bizler bu tip örneklerle çok sık karşılaşıyoruz. Düşe kalka elde ettiğimiz bir hayatı insanlar iki dakikada yerle bir edebiliyorlar.
Unutulmaması gereken bir şey var normal insanlara hayat varsa, bizlere de hayat var. Ve bize engel olacak insanları hayatımızda istemiyoruz!
Engellilerin Sorunları…
Size bir engelli olarak yaşadığımız bazı sıkıntılardan bahsetmek istiyorum…
“Eğitim”… Bu konuda ben çok şanslıydım çünkü devlet okulunda okudum. Evet, okul hayatım boyunca bazı pürüzler ile karşılaştım ama halledemeyeceğim pürüzler değildi. Fakat artık durum çok farklı. Özel gereksinimli bireyler okullarda istenmiyor ve bu nedenle de karşılarına bir bin türlü sorunlar çıkıyor ve okuldan soyutlanıyor. Hâlbuki eğitim herkesin hakkı olduğu gibi özel gereksinimli çocukların da hakkıdır.
“Sağlık”… RAM raporu özel gereksinimli bireyler için düzenlenen bir rapordur. Benim ise korkulu rüyalarımdan bir tanesi de RAM rapordur çünkü bir kağıt parçası yüzünden anlıma “engelli” etiketi yapıştırıldığını hissediyorum.
“Sosyal Hayat”… Bıçak sırtı bir hayat yaşıyoruz ve kendi çizdiğimiz yolda ilerlerken basit bir isteğimiz var. Toplumda rahatlıkla var olabilmek.
“AVM’ler” Çok sık AVM’ye giden bir insan değilim çünkü kendimi rahat hissedemiyorum. Ama dikkatimi çeken bir durum var. AVM’lerde bizlere ayrılmış engelli tuvaletleri var ve normal insanlar kullandığı için rezalet durumda oluyorlar. Kısacası bizlere ait hiçbir yer yok.
“Neler yapılırsa hayatımız kolaylaşır?” Aslında bu soruyu, sık sık bende kendime soruyorum ve rahatlıkla söyleyebilirim ki bizim hayatımızı zorlaştıran dışarıda ki insanlar. Konuyu biraz daha açacak olursak bizler dışarıya çıktığımız zaman bazen insanların aşırı tepkisiyle karşılaşabiliyoruz ve bu durum kendimize olan güvenin yerle bir olmasına sebep oluyor.
Sesimizi kısmaya çalışanlara inat radyo programı düzenleyip, bir engelli hayatı nasıldır? Dışarıda bir engelli görüldüğü zaman nasıl davranılır? Ve daha pek çok konuyu radyo programı aracılığıyla anlatmak isterdim. Son olarak şunu söylemek istiyorum ki, bazı günleri anlatmaya kelimeler kifayetsiz kalır. Engelliler günü de o günlerden biri. Çünkü bizler sadece bir gün hatırlanıp, ertesi gün unutulmak istemiyoruz. Çünkü engelliler her daim vardır o halde bizimle beraber omuz omuza engelleri aşmaya var mısınız? .