Tam Zamanlı Kaynaştırma/Bütünleştirme
Mevzuatımızın “kaynaştırma” ve “bütünleştirme” tanımlarını aynı çatı altında toplaması doğru mu? Kaynaştırma nedir? Bütünleştirme nedir? Mevzuatımızda kaynaştırma ve bütünleştirme farklı kavramlar olsa da uygulamada nasıl bir karmaşa yaşanıyor? Avukat Cansu Korkmaz yazdı.
Mevzuatımız, özellikle Özel Eğitim Hizmetleri Yönetmeliği, kaynaştırma eğitimi üzerine kurulmuş bir özel eğitim modeli tasvir etmektedir. Öğrencinin en az sınırlandırılmış ortamda eğitim alması esastır. En az sınırlandırılmış ortam ile kast edilen, özel gereksinimli öğrencinin doğal gelişim gösteren akranlarıyla aynı sınıfta, aynı öğretmenden ders görmesidir. Bu mümkün olamıyorsa, özel eğitim sınıflarında yarı zamanlı kaynaştırma, bu mümkün olamıyorsa gündüzlü eğitim veren özel eğitim okul ve kurumlarında, bu da mümkün olamıyorsa, yatılı özel eğitim okul ve kurumlarında eğitime yönlendirilmesidir.
Burada eleştirilmesi gereken ilk nokta, mevzuatımızın “kaynaştırma” ve “bütünleştirme” tanımlarını aynı çatı altında toplaması olup, bu yaklaşım yanlıştır. Tanımlanacağı üzere kaynaştırma; özel gereksinimli öğrencinin eğitimlerini destek eğitim hizmetleri de sağlanarak, yetersizliği olmayan akranlarıyla birlikte resmi ve özel; okul öncesi, ilköğretim, ortaöğretim ve yaygın eğitim kurumlarında sürdürmeleri esasına dayanan özel eğitim uygulamalarıdır. Bütünleştirme ise kaynaştırma eğitiminden daha farklı bir kavramdır. Bütünleştirme, fiziki ve psikolojik olarak, her bireyin ihtiyaçlarına göre düzenlenen eğitim modellerinin olduğu eğitim uygulamalarıdır. Diğer bir deyişle, kaynaştırma eğitimi, özel eğitim ihtiyacı olan bireyler için olup, bütünleştirme bütün öğrenciler içindir. Kaynaştırma eğitimi, genel eğitim sisteminin bir parçası olmakla birlikte; bütünleştirme eğitimi sistemin kendisidir. Örneğin, bütünleştirme eğitiminde her öğrencinin gereksinimine göre okullar fiziken uygun hale getirilmekte, öğretmenler bu konuda eğitim almakta, engel durumu gözetilmeden tüm öğrenciler aynı okulda ve sınıfta ders işlemektedir. Kaynaştırma eğitiminde ise çeşitli sınırlamalar konularak, öğrenci sistemin bir parçası haline getirilmektedir. Kaynaştırma ve bütünleştirme farklı kavramlar olmasına rağmen mevzuatımızda, özellikle 2017 yılından sonra kaynaştırma ve bütünleştirme eğitim uygulamaları aynı zamanıda kullanılmakta, bu da kavram kargaşasına neden olmaktadır.
Yarı zamanlı kaynaştırma uygulamaları ise özel gereksinimli öğrencinin özel sınıfta eğitim görmesi, bazı dersleri ise yetersizliği olmayan akranları ile birlikte aynı sınıfta alması ya da ders dışı etkinlikle birlikte katılması yoluyla yapılan özel eğitim uygulamalarıdır.
Tam Zamanlı Kaynaştırma/Bütünleştirme Yoluyla Özel Eğitim Uygulamaları Nedir?
Tam zamanlı kaynaştırma/bütünleştirme yoluyla özel eğitim uygulamalarında özel gereksinimli öğrenciler, normal gelişim gösteren akranlarıyla birlikte aynı sınıfta, aynı eğitim programını uygulayarak eğitim almaktadır. Öğrencilerin takip ettikleri eğitim planına göre, özel gereksinimli öğrenciye Bireyselleştirilmiş Eğitim Programı hazırlanmaktadır.
Tam zamanlı kaynaştırma/bütünleştirme yoluyla özel eğitim yapılan okullarda özel gereksinimli öğrencilerin sayısı da dikkate alınarak, sınıflara eşit sayıda ve her şubede iki öğrenciyi geçmeyecek şekilde yerleştirilmekte, ancak birleştirilmiş sınıf uygulaması yapılan okullarda ihtiyaç doğrultusunda arttırılabilmektedir.
Bu noktada gölge öğretmen ya da Milli Eğitim Bakanlığı yazısında geçtiği adıyla kolaylaştırıcı kişi uygulamasından bahsetmekte fayda vardır. Eski kullanılan adı ile “gölge öğretmen”, makam olurunda belirtilen “kolaylaştırıcı kişi,” özel gereksinimli öğrencilerde özellikle kaynaştırma uygulamalarında gerek okul gerekse sınıf ortamında öğrencilere kolaylaştırıcı ve destek olmak üzere aileler tarafından yardımcı görevlendirilmesi uygulamasıdır. Mevzuatımızda tam bir tanım olarak yer almamakla birlikte, uygulamada çoğunlukla velilerin sınıf ortamında özel gereksinimli öğrenciye yardımcı olarak ücreti veli tarafından ödenen bir kolaylaştırıcı kişi desteği aldırdığını görmekteyiz. İlgili olarak, Milli Eğitim Bakanlığı Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Hizmetleri Genel Müdürlüğü’nün 04.01.2020 tarihli makam olurunda düzenlendiği şekliyle, tam zamanlı kaynaştırma/bütünleştirme yoluyla özel eğitim alan otizm spektrum bozukluğu tanılı özel gereksinimli öğrencilere, ailenin teklifi BEP Geliştirme Birimi’nin kararı doğrultusunda sınıf içi ve sınıf dışı ortamlarda bulunabileceği belirtilmiştir.
1) Destek eğitim odası açılması
Tam zamanlı kaynaştırma yoluyla eğitim yapılan okullarda özel gereksinimli öğrenciler için uygun ortam düzenlemeleri yapılmakta ve destek eğitim odası açılmaktadır. Destek eğitim odası, tam zamanlı kaynaştırma yoluyla eğitimine devam eden öğrencilerin Bireyselleştirilmiş Eğitim Programları doğrultusunda ihtiyaç duydukları alanlarda destek eğitim hizmetleri alabilmesine yönelik düzenlenmiş ortamlardır. Bireysel veya grup çalışmalarının yapıldığı destek eğitim odasında öğrencinin haftalık ders saatinin %40’ı aşmayacak şekilde planlanmalıdır. Buradaki haftalık ders saatinin %40’ını aşmayacak şekilde planlanmasının sebebi, özel gereksinimli öğrencinin akranlarıyla birlikte daha fazla vakit geçirmesini ve bazı becerileri ile davranışsal problemlerini akranlarıyla sosyalleşerek aşmasını sağlamaktır. Destek eğitim odasında öğrencilerin eğitim performansları da dikkate alınarak birebir eğitim yapılmakta, ancak gerektiğinde Bireyselleştirilmiş Eğitim Programı Geliştirme Biriminin kararı doğrultusunda eğitim performası aynı seviyede olan özel gereksinimli öğrencilere en fazla üç öğrencinin bir arada eğitim alacağı grup eğitimi de planlanabilmektedir. Öğrencinin başarı durumunda destek eğitim odasında yapılan değerlendirme sonuçları da nazara alınmaktadır. Tam zamanlı kaynaştırma/bütün uygulamasıyla eğitim veren okullarda destek eğitim odasının açılması zorunludur. Öğrenci sayısına göre okullarda birden fazla destek eğitimi odası açılabilmektedir. Destek eğitim Bireyselleştirilmiş Eğitim Programı Geliştirme Biriminin planlaması doğrultusunda okulun ders saatleri içinde veya dışında, ihtiyaç halinde haftasonu da planlanabilmektedir.
2) Tam zamanlı kaynaştırma/bütünleştirme yoluyla özel eğitim uygulamalarında sınıf geçme ve kalma ile sınav hükümleri
Tam zamanlı kaynaştırma/bütünleştirme yoluyla eğitimine devam eden özel gereksinimli öğrencilerin başarı değerlendirmesi devam ettikleri okulun sınıf geçme ve sınavla ilgili hükümlerine göre değerlendirilmekte, ancak değerlendirmelerde Bireyselleştirilmiş Eğitim Programları dikkate alınmaktadır. Özel gereksinimli öğrencilerin başarılarının değerlendirmesinde kullanılacak yöntem, teknik, ölçme araçları, değerlendirme süresi, değerlendirme zamanı, değerlendirme aralıkları ve değerlendirmeden sorumlu kişiler ve değerlendirmenin yapılacağı ortam Bireyselleştirilmiş Eğitim Programı Geliştirme Biriminin görüş ve önerileri doğrultusunda belirlenmektedir. Diğer bir deyişle, özel gereksinimli öğrencinin devam ettiği okulun sınıf geçme-kalma ve sınavla ilgili hükümleri sadece yazılı ve sözlü sınav sayısının gerine getirilmesi için “şekilsel” olarak önem taşımaktadır. Sınavların içeriği, özel gereksinimli öğrencinin Bireyselleştirilmiş Eğitim Programına göre belirlenmektedir.
Özel Eğitim Hizmetleri Yönetmeliği’nde sınav ile ilgili hükümler örnekleme yöntemiyle verilmiş olup, engel grupları sıralanarak sınavların uygun bir şekilde yapılacağının altı çizilmiştir. Bu yönetmeliğe göre, işitme engelli, zihinsel engelli veya otizmli öğrenciler, her tür ve kademede velinin yazılı talebi ve Bireyselleştirilmiş Eğitim Programı Geliştirme Biriminin kararı doğrultusunda yabancı dil dersinden muaf tutulabilmektedirler. Görme engelli öğrenciler için resim, şekil ve grafik içeren sorular kabartma olarak, betimlenerek veya bu soruların yerine eş değer sorular hazırlanarak değerlendirme yapılmaktadır. Motor becelerilerinde yetersizliği olan fiziksel engelli öğrenciler ise velilerinin yazılı talebi doğrultusunda motor beceri gerektiren beden eğitimi ve benzeri gibi derslerin uygulamalı bölümlerinden muaf tutulmaktadır.
Tam zamanlı kaynaştırma/bütünleştirme yoluyla eğitim gören özel gereksinimli öğrencilere, ilkokulda velisinin yazılı talebi ve Bireyselleştirilmiş Eğitim Programı Geliştirme Birimi kararıyla bir defaya mahsus olmak üzere sınıf tekrarı yaptırılabilmektedir.
Tam zamanlı kaynaştırma/bütünleştirme yoluyla eğitim gören özel gereksinimli öğrencilerin karnelerinde veya diplomalarında özel eğitime ilişkin herhangi bir ibare, belirti ve benzeri farklılık yer almamaktadır. Aksine bir durum, eğitim hakkı ve özel hayatın gizliliği haklarının ağır bir ihlali olacaktır.
Özel Eğitim Sınıfları Nedir?
Özel eğitim sınıfları, Özel Eğitim Değerlendirme Kurulu raporu doğrultusunda, durumları ayrı bir sınıfta eğitim görmeyi gerektiren özel gereksinimli öğrenciler için yetersizlik türü, eğitim performansları ve özellikleri göz önünde bulundurularak, özel araç ve gereçler ile eğitim materyalleri saplanarak, il veya ilçe Özel Eğitim Hizmetleri Kurulu’nun teklifi ve valilik oluru ile oluşturulmuş sınıflardır. Bir okulda ihtiyaç var ise birden fazla özel eğitim sınıfı açılmasında hukuki bir sınırlama yoktur.
1) İlköğretim programını uygulayan özel eğitim sınıfları
Öğrenciler, ilköğretim programını takip etmekte, takip ettikleri programlar temel alınarak Bireyselleştirilmiş Eğitim Programı hazırlanmaktadır. Öğrenciler, Bireyselleştirilmiş Eğitim Programı Geliştirme Biriminin kararı doğrultusunda bazı dersleri ve sosyal etkinlikleri diğer akranlarıyla birlikte yapmaktadır. Hafif düzeyde zihinsel yetersizliği ya da hafif düzeyde otizmi olan öğrenciler için açılan sınıflardan birinci sınıftan dördüncü sınıfa kadar ve beşinci sınıftan sekizinci sınıfa kadar dersler özel eğitim öğretmeni tarafından okutulmakta, alan dersleri ve meslek dersleri ilgili alan öğretmenleri tarafından okutulmaktadır. Alan öğretmeni tarafından okutulan derslere özel eğitim öğretmeni de destek vermek üzere katılmaktadır. İşitme engelli, zihinsel engelli veya otizmi olan öğrenciler için yabancı dil dersi zorunlu dersler arasında yer almamaktadır. Görme engeli olan öğrenciler için resim, şekil ve grafik içeren sorular kabartma olarak, betimlenerek veya bu sorular yerine eş değer sorular hazırlanarak değerlendirme yapılmaktadır.
Sınıfların mevcudu en fazla on öğrenciden oluşmaktadır; ancak otizmi olan öğrenciler için sınıf mevcutları en fazla dört öğrencidir.
Bulunduğu okulun eğitim programını uygulayan özel eğitim sınıflarına kayıtlı olan öğrencilere ilişkin devamsızlık takibi, bünyesinde olduğu okulun tabi olduğu mevzuat hükümleri doğrultusunda yürütülmektedir. Velinin yazılı talebi ve Bireyselleştirilmiş Eğitim Programı Geliştirme Birimi’nin yazılı kararı doğrultusunda bir defaya mahsus olmak üzere sınıf tekrarı yaptırılabilir.
Özel eğitim sınıflarında öğrenim gören öğrencilerin başarı değerlendirmesi devam ettikleri okulun sınıf geçme ve sınavlarla ilgili hükümlerine göre, BEP’leri de dikkate alınarak değerlendirilmektedir. Özel eğitim sınıfını tamamlayan öğrencilere devam ettiği ilköğretim programını takip ediyorsa ilköğretim diploması verilmektedir.
2) Özel eğitim programı uygulayan özel eğitim sınıfları
Okul öncesi, ilkokul, ortaokul ve mesleki eğitim veren ortaöğretim kurumlarında özel eğitim programı uygulayan, yetersizliklerine göre hazırlanmış özel eğitim programlarının uygulandığı özel eğitim sınıfları açılabilmektedir. Özel eğitim sınıflarında aynı tür yetersizliği olan öğrenciler eğitim görmekte, birleştirilmiş sınıf uygulaması yapılmaktadır.
Okul öncesi kademesinde açılan sınıflar okul öncesi öğretmeni ile özel eğitim öğretmeni tarafından birlikte okutulmakta; ilkokul, ortaokul ve lise kademelerinde açılan sınıflarda dersler özel eğitim öğretmenleri tarafından okutulmaktadır. Alan dersleri ve meslek dersleri ilgili alan ve meslek öğretmeni tarafından okutulmakta, ancak özel eğitim öğretmeni ders işlenişine destek vermek üzere katılmaktadır.
Özel eğitim sınıfında eğitim alan özel gereksinimli öğrenciler, Bireyselleştirilmiş Eğitim Programı Geliştirme Biriminin planlaması doğrultusunda bazı dersleri ve sosyal etkinlikleri diğer akranlarıyla bir arada yapabilmektedir.
Özel eğitim sınıflarında öğrenciler için bütün derslerde her dönemde kazandırılması hedeflenen amaçlara ilişkin davranışların yer aldığı çizelgeler hazırlanarak Bireysel Gelişim Raporu düzenlenmektedir. Özel eğitim sınıflarına devam şartını sağlayan öğrenciler başarısız olarak değerlendirilmez, Pekiyi (100-85), İyi (84-70), Orta (69-55) ve Geçer (54-45) olarak değerlendirilmektedir. Programını tamamlayan öğrencilere takip ettikleri eğitim programına uygun diploma düzenlenmektedir.
Destek Eğitim Hizmetleri Nedir?
Özel eğitim ihtiyacı olan özel gereksinimli bireylerin eğitim ihtiyaçları doğrultusunda kendilerine, ailelerine, öğretmenlerine ve okuldaki diğer personele uzman personel ve gerekli araç-gereçlerle eğitim ve danışmanlık hizmetlerinin sağlanmasına destek eğitim hizmetleri adı verilmektedir. Okul dışı destek eğitim hizmetleri, T.C. Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı özel öğretim kurumları olan özel eğitim ve rehabilitasyon merkezlerince verilmektedir.
Rehberlik ve Araştırma Merkezlerinde bulunan Özel Eğitim Değerlendirme Kurulu raporunda özel gereksinimli bireyin destek eğitim hizmetleri alınması şeklindeki görüş bildirmesi sonucunda bireyin özel eğitim ve rehabilitasyon merkezlerinde eğitim programlarına katılması sağlanmaktadır. Bu eğitim programlarına ilişkin eğitim giderleri T.C. Maliye Bakanlığınca belirlenerek, en fazla bir ayda sekiz ders saati bireysel ve dört saati grup eğitimi olmak üzere toplam on iki saatlik ödemesi bakanlıkça özel eğitim ve rehabilitasyon merkezine yapılmaktadır.
Burada özel gereksinimli bireylerin ailelerine düşen yükümlülük, destek eğitim hizmetleri alınması kararı alınan bireyi engel duruma göre en fazla yararı sağlayacağı, en uygun özel eğitim ve rehabilitasyon merkezine kayıt ettirmektir.
Belirtmekte fayda vardır ki, özel gereksinimli bireyin destek eğitim hizmetlerinden yararlanabilmesi için ÇÖZGER veya erişkinlere verilen Engelli Sağlık Kurulu alınması zorunludur.
Evde Eğitim Hizmeti ve Hastanede Eğitim Hizmetleri Kime Verilir?
Zorunlu öğrenim çağındaki özel eğitim ihtiyacı olan öğrencilerden sağlık problemi nedeniyle en az on iki hafta süreyle örgün eğitim kurumlarından yararlanamayacağı ya da yararlanması durumunda sağlığı açısından risk oluşturacağı üç uzman hekim tarafından düzenlenmiş durum bildirir sağlık kurulu raporunda belirtilen öğrencilere, velisinin yazılı talebi ve Özel Eğitim Değerlendirme Kurulu Raporu ile il veya ilçe Özel Eğitim Hizmetleri Kurulu’nun planlaması doğrultusunda ders yılı içinde evde eğitim hizmeti verilebilmektedir.
Yine aynı şekilde, zorunlu öğrenim çağındaki özel eğitim ihtiyacı olan öğrencilerden sağlık problemi nedeniyle sağlık kuruluşlarında yatarak tedavi gören öğrencilerin eğitimlerini sürdürmeleri için hastaneler bünyesinde il veya ilçe Özel Eğitim Hizmetleri Kurulu’nun teklifi ve Sağlık Bakanlığı’nın uygun görüşü üzerine valilik oluru ile hastane sınıfları açılarak özel eğitim hizmeti verilebilmektedir.
SONUÇ
Mevzuatımızda, özellikle Birleşmiş Milletler Engelli Bireylerin Haklarına Dair Sözleşme sonrasında engelli bireylerin hakları ve hak temelli yaklaşım ilkesi ön plana çıkmıştır. Bu yaklaşımla birlikte, temel hak ve özgürlüklerin uygulanması konusunda devlete pozitif yükümlülükler yüklenmiş, devlet ilgili kararları alırken engelli bireyin kendisine ve ailesine de danışma zorunluluğu ve yorumu getirilmiştir.
Mevzuatımızı incelediğimizde, özel eğitimle ilgili kararlar alınırken engelli bireyin ve velisinin de görüşünün alınması, gerekli yerlerde yazılı iznine başvurulması gibi mekanizmalar geliştirilmiştir. Bu mekanizmaların geliştirilmesi, hiç şüphesiz engelli bireyin ve ailesinin lehine olan düzenlemeleri de beraberinde getirmiştir.
Örneğin, eğitsel değerlendirme ve tanılamanın yapıldığı Rehberlik ve Araştırma Merkezlerindeki Özel Eğitim Değerlendirme Kurulu’nun doğal üyesi olarak bireyin kendisi ve velisi de sayılmıştır. Özel gereksinimli bireyin kendi haklarını savunabilmesinin de yolunu açan bu düzenlemelerle birlikte, vatandaşlar engellilik hakkında bilinçli hale getirilmiş, devlete de engelli bireyin ve ailesinin de talep ve isteklerini dinleme ve olanakları doğrultusunda uygulama yükümlülüğü getirmiştir.
Aynı şekilde, yine Özel Eğitim Hizmetleri Yönetmeliği’nin “Aile Eğitimi Hizmetleri” başlığını taşıyan 18. maddesi uyarınca “Aile eğitimi, her tür ve kademedeki özel eğitim ihtiyacı olan öğrencilerin eğitimine katkı sağlamak amacıyla aileye verilecek her türlü rehberlik ve eğitim hizmetlerini içerir. Bu hizmetler Bakanlıkça hazırlanan aile eğitimi programı doğrultusunda okul ve kurumlarda yürütülür.” şeklinde aile eğitimleri verilmesini düzenlemiştir. Yine aynı şekilde 0-36 ay arası erken çocukluk dönemi eğitiminde il veya ilçe Özel Eğitim Hizmetleri Kurulu kararı ile özel eğitim okulları, okul öncesi eğitim kurumları, bünyesinde ana sınıfı bulunan eğitim kurumları ile çocuk ve ailenin ihtiyaçları doğrultusunda evlerde de yürütülmekte, özel eğitim ihtiyacı olan çocuk için Bireyselleştirilmiş Eğitim Programı hazırlanarak aile eğitimi yoluyla yapılabilmektedir. Bu şekildeki aile eğitimlerinin yaygınlaştırılabilmesi için Özel Eğitim Hizmetleri Yönetmeliği okunmalı ve ilgili başvurular aileler tarafından yapılmalı, talep edilmelidir.
Ailelerin ve engelli bireylerin yararlanması için sözleşme ve mevzuatların “kolay okunur” versiyonlarının oluşturulması için çeşitli çalışmalar gerçekleştirilmektedir. Bununla ilgili olarak T.C. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın Birleşmiş Milletler Engelli Bireylerin Haklarına Dair Sözleşme’nin kolay okunur versiyonu çalışmasına da göz atmakta fayda vardır.
Ailelerin, hak temelli yaklaşımı benimseyerek, çeşitli sivil toplum kuruluşlarında aktif rol alması, özel gereksinimli çocuklar ve gençler için önem taşımaktadır. Ailelerin, ikamet ettikleri illerdeki sivil toplum kuruluşlarına üye olması, özel gereksinimli öğrencileri de bu kuruluşlara yönlendirmesi ile hak temelli yaklaşımlar çoğalacak ve uygulamadaki çeşitli sorunların da toplumsal olarak çözümlenmesini sağlayacaktır.
Kaynaklar:
1 BAĞATUR, Jülide Işıl; Özel Eğitim Hukuku, Eğiten Kitap, Aralık 2016, s. 111
2 İstanbul Otizm Gönüllüleri Derneği, http://otizm.info/index.php/2018/10/01/kamuoyunun-dikkatine/ (Son Erişim Tarihi: 10.11.2018)
3 BAĞATUR
4 BAĞATUR, s. 93
5 Birleşmiş Milletler Engelli Bireylerin Haklarına Dair Sözleşme, Kolay Okunur Versiyonu; Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, bkz. https://www.aile.gov.tr/eyhgm/engellilerin-haklarina-iliskin-sozlesme/sozlesme-surumleri-ve-ek-protokol/kolay-okunur-surum/ (Son Erişim Tarihi: 21.12.2022)