Otizmle mücadelede ailenin rolü çok büyük. Özel eğitim gören bireylerin mutlu ve özgüvenli olmaları, toplumda kabul görmeleri ve gelecekte kendi ihtiyaçlarını karşılayabilen bireyler olmaları için ailelere büyük görev düşüyor.

İşte bu konuda ailelerin dikkat etmesi gerekenler:

AİLE-EĞİTİMCİ İŞ BİRLİĞİNİN ÖNEMİ: Benzer temel özellikleri olsa da (dili kullanmada güçlük, tekrarlayıcı davranışlar gibi) hiçbir otizmli bireyin birbiriyle aynı olmadığı biliniyor. Bu durumda ailenin çocuktaki gelişimleri iyi gözlemlemesi ve eğitimcilerle işbirliği içinde olması şart. Aile ve eğitimcinin iş birliğinin yoğun ve düzenli olması çocuklardaki başarı oranını ciddi oranda etkiliyor. Dolayısıyla, ailenin uygulanan yönteme inanması, eğitim merkezinde çalışılan etkinlikleri evde sıkça tekrarlayıp günlük hayata taşıması da büyük önem taşıyor.

DUYGUSAL DESTEK: Özel gelişim gösteren çocukların aileleri duygusal destek aldıklarında kabullenme ve planlama sürecini daha kolay geçirebiliyorlar. Birçok anne-baba çocuklarının durumu nedeniyle kendilerini yeterli görmeme, depresyona yatkınlık gösterme, arkadaş çevresinden kopma, hatta boşanma gibi sorunlarla karşılaşabiliyor. Bu durumun önüne geçilmesinde ise profesyonel destek etkili olabiliyor.

OYUNUN ÖNEMİ: Gelişimsel gecikmesi olan çocuklar doğumdan sonraki süreçte engeli olmayan diğer çocuklarla aynı gelişim özelliklerini göstermeseler de her iki grubun da içsel enerjisinin boşaltılması, genel
gelişiminin sağlaması ve deneyim kazanılması bakımından ortak noktası oyun. Oyunun kökeni
ilk çağlara kadar dayanıyor. Siz de mümkün olduğunca çocuğunuzun yaşıtlarıyla vakit geçirmesini sağlamaya ve evde çocuğunuzla oyun oynamaya çalışın. Ne tarz oyunlar oynamanız gerektiği konusunda kitaplardan ve eğitim merkezlerindeki uzmanlardan destek alabilirsiniz.

TEKNOLOJİK SINIRLAMALAR: Tablette veya telefonda aynı oyunu tekrar tekrar oynaması onun sessiz kalmasını sağlayarak sizin için huzur verici bir ortam yaratıyor olabilir ama unutmayın, bu onun öğrenmesine ve gelişimine katkıda bulunmak için seçeceğiniz bir yol olmamalı.

STRESİ AZALTMANIN YOLLARI
– Çocuğunuzu sosyal ortamlarınıza dahil etmekten çekinmeyin. Yapılan araştırmalara göre otizmli bir çocuğa sahip ailelerin birçoğunun sosyalleşme oranında düşüş yaşanıyor. Birçok aile, çocuklarının “olay” çıkaracağını ve kendilerini utandıracağını düşündüğünden komşu ve arkadaşlara ev ziyaretleri bile yapmıyor. Bu durum ya çocukla daha az vakit geçirilmesine neden oluyor ya da kişinin kendi sosyal ortamından koparak kendini sadece çocuğuna adamasıyla sonuçlanıyor. Bu durumların ikisi de ebeveynlerin kendilerini yetersiz ve mutsuz hissetmesine, strese girmesine sebep olabiliyor.

– Otizmli bir kişi için sahip oldukları düzen ve rutinler önemlidir. Rutinlerinin sekteye uğraması ya da gün içerisinde aniden gelişen bir olay nedeniyle akışın değişmesi, zorlu davranışlar sergilemelerine neden olabilir. Bunu bilerek hareket etmeniz önemlidir.

– Çocuğunuza vakit ayırdığınız kadar kendinize de kaliteli zaman yaratmanız önemli. Otizmli çocuk sahibi anne ve babalar, kişisel ihtiyaçları için dahi vakit ayırmakta zorlanabiliyor. Siz de kuaföre bile gitmeye vakit bulamıyorsanız, kendinize zaman yaratmak adına aile bireylerinden yardım istemekten çekinmeyin.

– Çocuğunuzla alışverişe çıkmak veya toplu taşıma araçlarını kullanmak gibi günlük faaliyetler, sizin için zorlayıcı ve endişeye yaratan durumlar olabilir. Mavi bir rozet veya kurdele takmak farkındalığın ve anlayışın artmasını sağlamak konusunda size yardımcı olabilir.