KALBİN TEK BİR DİLİ VAR
Yayın hayatına TRT1 ile başlayan, Woman TV’de “Bebeğimi Büyütürken” programının sunuculuğunu yapan ve halen Karnaval Medya Grup Baby Joy’da “Sosyal Medya Anneleri” programını hazırlayan sunucu ve moderatör Didar Üstün ile buluştuk.
Basında çalışmaya nasıl karar verdiniz?
Aslında peyzaj mimarıyım. Bir gün özel bir kanala yardım için gittim ve kanalda kaldım. Bu mesleğin mutfağında yetiştim diyebilirim. Sonrasında kamera önüne geçmelisin dediler ve süreç böyle başladı.
Program sunuculuğu, radyoculuk ve yazarlık… En çok hangi alanda çalışmayı seviyorsunuz?
Haber programı sunuculuğu üzerine eğitim aldım ve TRT’de haber alanında çalıştım. Kızım Sarah’ın hayatımıza katılacağı haberini aldıktan sonra çalışmaya bir süre ara vermek zorunda kaldım. Sonrasında Karnaval Radyo’da “Sosyal Medya Anneleri” programını sunmaya başladım. Aramızda kalsın ama radyo daha eğlenceli.
Özellikle anneler ve çocuklar için içerikler üretiyorsunuz. Bu tercih nasıl oluştu?
Anneler kendi hikayelerini arıyorlar bu mecrada, dertleşiyorlar ve mutlu oluyorlar. Birçok insana ulaşabiliyor olmam çok önemli. Kafamda soru işaretleri olan konularla ilgili uzman konukları programlarıma davet ediyorum. Ben bu konuda ne yapardım diye düşünürken, aldığım bilgileri sosyal mecrada paylaştığımda birçok annenin merakını ve soru işaretlerini de gidermiş oluyorum. Bana sordukları sorularında cevaplarını bulmuş oluyorlar.
Farklı gelişen bireyler konusunda sosyal duyarlılığınızın yüksek olduğunu biliyoruz. Farklılıklara saygı sizin için neden önemli?
Öncelikle her canlıya saygı benim için çok önemli. Bütün insanlar birbirinden farklıdır. Bu nedenle her insan birbirine saygı duymak zorundadır. Kalbin bir dili olduğunu düşünüyorum. Bunu yakaladığın zaman farklılıklar ortadan kalkıyor. Bu dili çözmek tüm insanların farkındalığı olsun diyorum.
“Sosyal Medya Anneleri” podcast seriniz var. Buradaki deneyim ve gözlemlerinizden yola çıkarak annelerimize sosyal medyayı etkin kullanmaları için vereceğiniz tüyolar olur mu?
Bu mecrada anneler kendilerini bulmak istiyorlar. Kendin gibi olmak en önemlisi.
Kendi hikayesini sosyal medyada anlatmak isteyen annelere “bunu asla yapmayın”, “buna dikkat edin, yer verin” diyeceğiniz neler olur?
Her zaman söylüyorum “Annelik Kafası” denen bir gerçek varmış diye. Muhteşem bir duygu annelik. Bir hamur var elimde ona şekil verip, onun pişmesine ve içinde barındırdığı lezzetleri ortaya çıkarmasına yardımcı olmaya çalışıyorum. Bence tüm anneler bu yolu izlemeli.
Yakın zamanda haberler.com’da yazarlığa başladınız. Buradaki çalışmalarınızdan biraz bahseder misiniz?
Bu mecrada kendi alanında uzman kişilerle yaptığım röportajları yayınlıyorum.
Bir gün kızınız da bu alanda çalışsın ister misiniz?
Sarah tercih ederse her zaman desteklerim. Üç yaşından beri sanat yapmak istediğini dile getiriyor. Genetik geçiş bu olsa gerek diye düşünüyorum.
Kızınız sizin çalışmalarınızı takip ediyor mu? Nasıl tepkiler veriyor?
Çok seviyor. Çünkü Sarah ile birlikte çok yayın yaptım. Kamera ve mikrofon içinde büyüdü diyebilirim. Hatta bir yayın sırasında “Anne artık sen sus, ben konuşacağım” deyip yayına devam etmişliğimiz de var. Hayatı benim yanımda tecrübe etmesini seviyorum. Sonuç olarak bebek ile gezilmez, iş yapılmaz düşüncesinden vazgeçiliyor.
Özel gereksinimli çocuklar için çalışan pek çok derneği destekliyorsunuz. Bu çalışmalar neden önemli sizce?
Çok farklı bir dünyaları var. Özel çocuklarımızdan o kadar çok şey öğrendim ki. Hayatı başka bir bakış açısı ile sevmemi ve anda kalmanın ne kadar önemli olduğunu anlamamı sağladılar. Benim onların sesini duyurmak için bir imkanım var ise hep bu güzel dünyalarının yanındayım.
Son olarak özel gereksinimli birey ailelere ne söylemek istersiniz?
Sizi Seviyorum. Siz çok özel ebeveynlersiniz ve hep birlikte olduğumuz sürece çok güzel bir dünya yaratacağımıza eminim. Farklılık yok… Kalbin tek bir dili var…