GÜZEL GÜNLER AJANDASI EKİBİ: BU GENÇLER BİZE UMUT OLUYOR!
Otizmli çocuklar için kapsayıcı etkinlikler planlayan, gönüllü olarak yıl boyu bu etkinliklerde görev alan, çıkardıkları Güzel Günler Ajandasını ücretsiz dağıtmayı hedefleyen ve içimizi umutla dolduran bu gençler ile tanışmaya ne dersiniz?
Güzel Günler Ajandası nedir? Proje nasıl gelişti gönüllülük çalışmalarınız neler oluyor?
Güzel Günler Ajandası Sosyal Sorumluluk Projesi 2021 yılında MEF Üniversitesi’nde otizmli çocukların sosyal ve bilişsel gelişimlerine destek olmak ve rutin oluşturmalarını sağlamak için Melike S. Ediz tarafından kurulmuş Melike Özcan ve Destan Ş. Aras tarafından birer yıl yürütülmüş ve 4. yılında Ezgi ve Başak’a devredilmiş projedir. Her sene yenilenen ekibiyle, İstanbul’da farklı üniversitelerden gönüllü öğrencilerden oluşuyor.
Sene başından, sene sonuna kadar 12 aylık süreçte 40’tan fazla gönüllü ekip arkadaşlarımızla ve 8 ekip halinde, çocukların dışlanmadığı, eğlenebileceği kapsayıcı atölyeler düzenlemek için çalışıyoruz. Ailelerin yalnız olmadıklarını hissetmesini hedeflediğimiz bu etkinliklerin yanı sıra, toplumu bilinçlendirmek için seminerler, eğitimler ve ekip içi dinamiği koruyacak aktiviteler de yapıyoruz.
Her yıl bir ajanda çıkarmayı da hedefliyorsunuz. Peki, bu ‘Güzel Günler Ajandası’nın içeriğinde neler var?
Güzel Günler Ajandası kiti içerisinde; ajanda, bakım verene mektup, öğretmene mektup ve ebeveyn kullanım kılavuzu bulunuyor.
Ajanda da; çocukların bir yıl içerisindeki günlerini planlayacakları sıradan bir ajanda özellikleri dışında sosyal öyküler, boyamalar, eşleştirmeler, bulmacalar ve değişik bilgiler bulunuyor.
Bakım verene mektubumuzda, ekip tarafından aileye yalnız olmadıklarını hissettirmek için yazdığımız mesajımız yer alıyor.
Öğretmene mektubumuzu otizmli bir çocuk ağzından yazdık. .
Ebeveyn kullanım kılavuzu ise ajandanın içerisindeki oyunların cevaplarını, araştırmaların kaynakçalarını ve ajandanın kullanım talimatını içeriyor.
Sizlerin Güzel Günler Ajandası ile yollarınız nasıl kesişti?
Başak DÖNEY:
GGA ile 2022 yılı (Okula girmiş olduğum sene.) MEF Üniversitesi tanıtım günlerinde tanıştım. Projeyi Melike Ediz’den dinlemek beni çok etkilemişti. Okulu kazanmamın sonrası hemen başvurumu yaptım. Sosyal medya ekibinde 1,5 ay kadar ekip üyesi olarak devam ettikten sonra 1,5 yıl kadar da ekip liderliğini yaptım. 2023 Aralık sonunda Ezgi ile eş yürütücü olarak projeyi devraldık.
Ekip içinde bayrağı birbirinize devrederek, hep daha iyisini hedefleyerek sürdürdüğünüz bir çalışma var. Siz nasıl devir aldınız nasıl devretmeyi planlıyorsunuz?
Önceliğimiz ajandalarımızı çocuklara göndermek ve farkındalığı arttırmak olduğu için içeride hırslı bir ortam oluşturmasını pek istemiyoruz. İçeride herkes en verimli şekilde, birbirine destek olarak çalışıyor. Bir yıl yoğun bir çalışmanın ardından da içeride potansiyel kaptan olarak gördüğümüz ekip üyelerimize, 2 hafta kadar mentörlük verip yeni kaptanlığı devrediyoruz.
Aynı şey proje yürütücüleri için de yapılıyor. Süreç içerisinde gönüllü olarak 1 yıl birlikte çalıştığımız için devir yapılsa bile daima iletişim halinde oluyoruz ve birbirimize yardım ediyoruz. Şu an bizim eski yürütücülerden ve kaptanlardan destek aldığımız gibi gelecekteki yürütücüler de bizlerden ne zaman isterlerse destek alabilecekler. Bu yola gönül vermiş insanlarız. Projeden kopmak, çocuklardan kopmak pek kolay olmuyor bizler için.
Bizimle yaptığımız etkinlikten biraz bahseder misiniz?
ÖÇED ile son 2 yıldır zirveler, atölyeler gibi çeşitli etkinliklerde işbirliği içerisindeydik. Son etkinliğimiz 2 Nisan Otizm Farkındalık Günü bağlamında yapmış olduğumuz “Bir Gün Değil Her Gün Farkında Olmalıyız” diyerek yola çıktığımız farkındalık ayında Zeytin Fidanı Dikme Atölyesiydi. Rana Hanım, kurum müdürümüz, öğretmenlerimiz ve sponsor şirketimiz ile ekibimiz eşliğinde çocuklarla önce saksılarımızı boyadık sonra saksılarımıza fidanlarımızı diktik.
Ailelerinize otizmli var mı? Otizmli bireylerle atölye çalışmaları yapmak sizin için neden önemli?
Başak DÖNEY:
Benim ailemde bir otizmli yok fakat şeker hastası olduğum için özel çocuklar statüsünde olarak geçiyordum. Bu yüzden özel gereksinimli çocuklarla çalışmak ve farkındalığın arttırılmasını sağlamak benim için çok önemli. Bu dünya hepimize yetecek kadar büyük, sadece farkında olmalıyız.
Otizmli bireylerle normal gelişen çocukların çok farklı olduğunu düşünüyor musunuz?
Başak DÖNEY:
Her çocuk özeldir, her biri birbirinden özel kar tanesi gibi bu yüzden otizmli çocukların, tipik gelişim gösteren çocukların birbirinden farklı olduğu kadar farklı olduklarını, sadece hassasiyetlerine daha çok dikkat etmemiz gerektiğini düşünüyorum.
Otizmli çocuklar için çalışmaya başladığınızdan biri sizde neler değişti hayatınızda?
Başak DÖNEY:
Otizmli çocuklarla için çalışmak benim her alanda daha farkında olmam araştırmam ve öğrendiklerimi hayatıma uygulamam gerektiğini öğretti. Daha farkında bir dünya için değişime kendinizden başlamanız gerekiyor.
Katıldığınız farkındalık ayı etkinlikleriyle ilgili neler düşünüyorsunuz, otizm sizin için ne ifade ediyor, Güzel Günler Ajandası içinde olmak size nasıl hissettiriyor?
Gülce YENİGÜN:
Otizm benim için farklılık değil ortaklığımızın çok olduğunu ifade ediyor. Otizmli çocuklarla birlikte etkinlikler yapmak onlarında tipik gelişim gösteren çocuklardan farklı olmadıklarını gösterip önyargılı olmamamız gerektiğinin kanıtı olduğunu gösteriyor. Ayrıca Güzel Günler Ajandası’nda bulunmak da bu yönden bizi çok geliştiriyor.
Büşra Nur TOPAÇ:
Otizm bana her birimizin sahip olduğu özel farklılıkları hatırlatıyor. Bu yüzden otizmli çocuklar ile çalışmak ve Güzel Günler Ajandası’nın bir parçası olmak beni hem kişisel olarak çok geliştiriyor hem de birlikte gerçekleştirdiğimiz etkinlikler sayesinde eğlenmemi ve enerjik hissetmemi sağlıyor.
Hazan TERZİ:
Katıldığımız farkındalık ayı etkinlikleri sayesinde otizmli bireylerin aslında bizden hiçbir farkı olmadığını sadece her insan gibi farklılıklarının kendine özgü olduğunu gözler önüne serdiğimizi düşünüyorum. Güzel Günler Ajandası sayesinde otizmli bireylerle beraber kendimizi geliştirdiğimizi hissediyorum.
Elif TUNBUL:
Farkındalık ayında katıldığım atölyelerde, otizmli çocuklarımız sayesinde daha önce deneyimlemediğim bir sıcaklığı deneyimledim. Bana tekrar saf sevgiyi gösterip beni umut ile doldurdular. Otizmli çocuklar sayesinde bir süredir hayatı daha farklı, daha renkli ve saf bir perspektiften görebiliyorum. Otizm benim için aslında bir farklılık değil sadece hayata karşı başka bir pencereden bakmayı ifade ediyor.
İlayda Bahar FİLDİŞLİ:
Güzel Günler Ajandası ismi gibi güzel kocaman bir aile, içinde yer alabilmek ve bu ekiple birbirinden güzel çocukların hayatlarına dokunabilmek büyük bir gurur ve neşe kaynağı benim için. Sahip olunan ekip ruhu ve yüksek enerjisiyle bu aile birçok farkındalık etkinliklerine imza attı ve çok keyifli anılar birikti.