ZORBAYA MEKTUP

,

Sevgili Zorba,
Okuldayken, senin gibi insanlar tarafından zorbalığa uğrardım. Beni köşede görürdün, genellikle kendi başıma olurdum ve neden orada olduğumu merak ederdim.
Başka zamanlarda, sınıfta yüksek sesle okumada sorun yaşardım ve ben farklı kelimeler telaffuz etmeye çalışırken kıkırdadığını görürdüm. Yapamadıklarım konusunda beni alaya alırdın ki, bu beni daha çok üzerdi. En kötüsü, uyum sağlamayı her şeyden çok istediğimde bana kendimi yabancı gibi hissettirirdin.
Kelimeler insanın canını acıtabilir. Söylediklerinin etkisini anlasan da anlamasan da, lütfen kendini taciz ettiğin kişilerin yerine koymayı dene. Eğer bunu yaparsan, bir çocuk olarak verdiğim mücadeleyi, sadece benim gibi özel gereksinimli insanların değil normal olarak sınıflandırılmayan herkesin verdiğini anlarsın.
Bazı insanlar zorbalığa uğradığında, farklı sınırlılıklar sebebiyle kendi başlarına ayağa kalkamazlar.
Çok şükür, zorbalıkların çoğu benim için bitti. Geşlişmeyi başarmış bir yetişkin olabilmek için 15 yılımı fizik tedavi, ergoterapi ve dil ve konuşma terapisi alarak geçirdim.
Bir konuşmacı oldum, tüm ülkede seyahat ederek zorbalıkla ilgili kişisel deneyimlerimi paylaşıyorum ve seninki gibi zorbalığın başkalarına zarar verebilecek etkileri konusunda insanları eğitiyorum.
Eğer bu mektubu okursan, senden farklı görünen birine zorbalık yapmadan önce bir kez daha düşüneceğini umarak seninle paylaşmak istiyorum. Umarım şefkati öğrenebilirsin.
Umarım çocukların ya da sana bakacak birileri olursa, zorbalığın zararlı etkilerini anlamalarına yardımcı olabilirsin. İnsanlar sadece okulda zorbalık yapmıyor. Her yerde zorbalık yapabiliyor.
Bugün senin desteğinle, nefret ve hoşgörüsüzlük bariyerlerini kırabiliriz. O zaman farkındalığı yayabiliriz. O zaman eğitimi yaygınlaştırabiliriz.
İşte o zaman, benim gibi insanların ya da sevdiğin birinin tam anlamıyla olduğu gibi kabul edildiğini görebiliriz.
Böyle bir dünya yaşamak için ne harika olurdu…
* Bu yazı Otizmli Konuşmacı Dr. Kerry Magro tarafından Ulusal Zorbalık Önleme Ayı olan Ekim farkındalık çalışmaları için kaleme alınmıştır. Magro’nun izni ile ÖÇED tarafından Türkçeye çevrilmiş.