UYKU BOZUKLUKLARI
UYKU BOZUKLUKLARI
Tipik gelişim gösteren 5 yaş altı çocukların %30’unda; okul çağındaki çocukların ise %15-27’sinde uyku bozukluklarına rastlanıyor. Özel gereksinimli çocuklarda ise bu oran %80’lere çıkabiliyor. ABA Program Koordinatörü Kurul Onaylı Davranış Analisti (BCBA) Başak Topçuoğlu yazdı.
Vücudumuz uyanık olduğumuz süreye orantılı olacak biçimde belli miktar uyku uyumamız gerektiğine dair beynimize sinyaller yollar. İhtiyacımız olan uykuyu alamazsak beyindeki glikojen seviyesinde azalmaya neden olur. Bu da ileriye yönelik hastalıların oluşmasına altyapı hazırlayabilir. 7 saatten az uyku uyuyan bireylerin %33 oranında obezite ve %23 oranında depresyon riski taşıdığı biliniyor.
Peki, Yaşlara Göre Uyku Düzeni Nasıl Olmalıdır?
Amerikan Uyku Sağlığı Akademisi (2016) yayınladığı bildiriye göre sağlık açısından:
- 4-12 ay arası bebeklerin 12-16 saat (kestirmeler dahil),
- 1-2 yaş 11-14 saat (kestirmeler dahil),
- 3-5 yaş 10-13 saat (kestirmeler dahil),
- 6-12 yaş 9-12 saat,
- 13-18 yaş 8-10 saat, uyuması tavsiye edilir.
Çocukların Uyku Düzeni
Çocukların uyku düzeni için bazı ek tavsiyeler şu şekilde sıralanabilir:
- 5 yaş altı çocukların gece uykusuna yatış zamanı 19:00-20:30 arasında olmalıdır.
- 3 yaşa kadar gün içinde kestirme uygundur. Ancak saat 15:00’dan sonra olmamalıdır.
- 3-6 ay arası tipik gelişim gösteren bebekler kendini sakinleştirme becerisini kazanırlar. Bu nedenler davranışsal müdahaleler 6 aydan önce başlatılmamalıdır.
Çocuğumda Uyku Bozukluğu Var mı?
Çocuklarında uyku bozukluğu olup olmadığına dair ailelerin kendilerine sorup cevaplayabileceği sorular aşağıdaki gibidir:
- Çocuğum kendi başına yatağa gider mi?
- Gün içerisinde dikkat süresi kısa mıdır?
- Gün içerisinde koordinasyonunda bozukluk var mıdır?
- Unutkanlık veya huzursuzluk belirtileri var mıdır?
- Miskinlik gözlenir mi?
- Çeşitli yerlerde ve zamanlarda uyuya kalır mı?
Bu sorulardan yola çıkarak bir uzmana danışmadan evvel ailelere çocukları için uyku günlüğü tutmaları tavsiye edilir. Bu günlük aşağıdaki bilgileri içerecek şekilde en azından bir haftalık veriyi içermelidir. Uyku günlüğünün içermesi gereken bilgiler aşağıdaki gibidir.
Uyku Günlüğü
- Uyku düzeni nasıldır? Saat kaçta yatıp kaçta kalkar?
- Gece uyanmaları var mı? Uyandığı saatler ve uyanık kalma süreleri nedir?
- Toplam uyku süresi ne kadar?
- Nerede uyuyor?
- Yatakta geçirdiği süre ne kadar?
- Bağımlı / bağımsız gerçekleşen uyku zamanı ne kadar? (Bir ebeveynin varlığında mı yatağa gider yoksa bağımsız olarak yatağa kendi başına gidip uykuya hazırlanır mı?)
Uyku bozuklukları davranışsal olarak gelişebileceği gibi biyolojik ve fizyolojik süreçlere bağlı da gelişebilir. Tıbbi olarak bir doktora danışmayı gerektiren durumların başlıcaları arasında; uyku apnesi, çocukluk çağı obezitesi, horlama, nefes darlığı, geniz eti veya genişlemiş bademcik, gün içinde kaslarda ani veya kısmi kontrol kaybı veya spazmların oluşması, uykuya dalarken halüsinasyon görme, uyku esnasında ayak veya bacakları sık sık tekrarlayan biçimde hareket ettirme görülür.
Bunların yanı sıra çocuklarda en sık rastlanan uyku bozuklukları arasında davranışsal uykusuzluk, parasomni ve yatak ıslatma bulunur.
Davranışsal Uykusuzluk (Davranışsal İnsomni)
Davranışsal uykusuzluk, çeşitli çevresel uyaranlara bağlı olarak öğrenme geçmişinin oluşmasına ve bunun tüm uyku düzenini ele geçirmesi durumudur.
Çoğu zaman yatmadan evvelki uyaranlar bu öğrenme geçmişinin oluşmasına zemin hazırlar. Örneğin tüketilen yiyecek veya içecekler (çoğunlukla tatlı gıdalar), bir yetişkinin varlığı, duyulan müzik, ortam aydınlatması, hijyen rutini eksikliği, mavi ışık dediğimiz ekranlardan (telefon, televizyon, tablet, bilgisayar) gelen ışıklara uzun süre maruz kalma gibi etkenler uykuyu yoğun biçimde etkiler.
Parasomni
Parasomniler ise kâbus, gece terörü ve uyur-gezerlik ile kendini gösterir. Kâbuslar REM uyku esnasında oluşur.
N-REM ve REM olmak üzere uykunun iki fazı vardır. REM hızlı göz hareketinin olduğu, beyine giden kan akışının hızlandığı, rüya ve kâbusların görüldüğü, uyanmanın N-REM’e kıyasla daha zor olduğu zaman aralıklarını oluşturur.
N-REM ise hızlı göz hareketlerinin olmadığı, uyuma süresinin yaklaşık %75’ini oluşturan rüyasız zaman aralıklarıdır. Zihinsel gelişim problemleri olan bireylerin REM uyku zaman aralıklarında dikkate değer düşüşler gerçekleşir.
Gece terörü N-REM uyku esnasındaki uyarılmalardan dolayı ortaya çıkar ve ağlama, çığlık atma gibi tepkisel ataklarla kendini belli eder. Gece terörü gören çocuklar ebeveynlerinin teskin etmelerine karşı duyarsız kalırlar ve sabah uyandıklarından yaşanan atağı hatırlamazlar.
Uyur-gezerlik N-REM uyku esnasındaki uyarılmalardan dolayı ortaya çıkar ve tekrarlayan zarar verici olmayan davranışlar silsilesi olarak gözlemlenir. Çoğunluklar 5-15 dakika arası sürer ve uykuya geri dönme veya tamamen uyanma ile sonuçlanır. Ergenlikle birlikte uyur-gezerlik azalır ancak azalma olmadığı takdirde doktora başvurmak gerekir.
Yatak Islatma
Yatak ıslatma ebeveynler tarafından dile getirilen sorunların en sık rastlananıdır. 5 yaşındaki çocukların %15-25’inde görülür ve genetik yatkınlık büyük rol oynar. Çoğunlukla psikiyatrik bozukluk veya isyan ile ilişkili değildir. 5 yaşta salgılanan antidiüretik hormon (ADH) idrar torbası kontrolünü artırır ve bu yaştan sonra yatak ıslatma oranında hızlı düşüş görülür. Sıkıntıların devamlı hale gelmesi durumunda doktora başvurmak gerekir.
Zihinsel Özel Gereksinimli Çocuklarda Uyku Problemleri…
Uyku zamanında en sık rastlanan davranışsal problemler arasında tutturma, ağlama, uykuya direnme, odadan çıkma, ebeveyn yatağına gelme gibi davranışlar bulunuyor. Biz de bu kısımda Uygulamalı Davranış Analizi (ABA) kapsamına giren davranışsal uyku problemlerine eğiliyor olacağız.
Çocuklar uykuya dalmak için dışsal uyaranlara ihtiyaç duyabilir. Dışsal uyaranlar dediğimizde aklımıza ebeveyn yardımı (örneğin; pışpışlamak, ninni söylemek, kitap okumak, sırt kaşımak), duyusal uyaranlar (örneğin; elektrik süpürgesi sesi, başka elektrikli aletler), yatak veya beşik harici ortamlara ihtiyaç duyma (örneğin; araba, ebeveyn yatağı, koltuk) gelebilir. Bu gibi uyku problemlerinin oluşmasına zemin hazırlayan durumlara davranışsal tuzak denir.
Peki, davranışsal tuzak ne anlama gelir? Çocuk ağladığı zaman elde etmek istediği nesne, aktivite, ebeveyn ilgisi gibi şeylere ulaştığında onun için olumlu pekiştirme süreci işler. Yetişkin için de o an çocuğun ağlamasının bitmesi ve böylece hoşa gitmeyen uyaranın ortadan kalkmasıyla olumsuz pekiştirme süreci işler. Bu iki sürecin bir araya gelmesine de davranışsal tuzak denir.
Uyku Problemleri Nasıl Aşılır?
Davranışsal uyku problemlerinin üstesinden gelmek için uygulanabilecek yöntemlerden bazıları şunlardır:
- Yatak kullanımını sadece uyku ile ilişkilendirmek. Yani çocuğun yatakta oyun oynamak veya video izlemek gibi aktiviteleri yapmasına izin vermememiz gerekir,
- Yatak zamanı rutinleri oluşturmak. Örneğin; hafif atıştırmalık, tuvalete gitme, ışığı kısma, kitap okuma, uyumak,
- Akşamüzeri kestirmelerini sınırlamak,
- Yatak öncesinde sadece hafif atıştırmalık tercih etmek,
- Yatak saatinden 2 saat önce sıvı alımını kesmek,
- Gün içinde bol egzersiz yaptırmak. Bunun için oyun parkları tercih edilebilir,
- Gün içinde güneş ışığına çıkmak ve gece ise odayı mümkün olduğu kadar karanlık tutmak,
- Uyku ortamını seslerden yalıtmak,
- Yatmadan 1 saat önce ekrana bakmayı kesmek,
- Çocuğun davranışlarını odaya girmeden kontrol edebilmek adına video monitör kullanmak,
- “Ne güzel kendin girdin yatağına” demek gibi olumlu pekiştirmeye yer vermek,
Yukarıda listelediğimiz yöntemler arasında yatak zamanı rutinleri oluşturmak ve olumlu pekiştireçler kullanmak taşıyıcı sütunları gibidir. Kendimizden yola çıkarsak bizlerin de yatmadan evvel yaptığı çeşitli rutinleri olduğunu görürüz. Birçoğumuz uyumadan evvel yatacağı ortamı düzenleme, dişlerini fırçalama, tuvaleti kullanma, başucu lambasını açma, kitap okuma gibi bir sırayı takip eder.
Henüz rutinleri yeni gelişen çocuklar için de bu ve benzeri rutinlerde ailenin çocuğuna model olması veya çocuğun hayatına dâhil etmesi çok önemlidir.
Diğer taşıyıcı sütunumuz olan olumlu pekiştirmeyi inceleyelim şimdi de… Çocuğunuzun sergilemesini istediğiniz uykuya hazırlık davranışlarını anında tespit edip onları pekiştirmek bu davranışların ileride görülme ihtimalini de artıracaktır. İstenen davranışlar için sembol sistemi kullanılabilir. Rutinleri oluştururken sıkça kullanacağımız yönergeler olacaktır. Bu yönergeleri direkt ve net biçimde çocuğa sunmamız önemlidir.
Örneğin; “Nazlı dişlerini fırçalamak ister misin?” şeklinde değil “Nazlı şimdi dişlerini fırçalama zamanı” şeklinde sunmamız gerekir.
Yatağa hazırlık sürecini hem ebeveyn hem de çocuk için eğlenceli hale getirmenin yollarından biri de çocuğa seçenekler sunarak eğlenceli hale getirmektir. Örneğin; “Köpekli mi kaplumbağalı pijamanı mı istersin?”, “yanında aslan mı yoksa fil pelüş oyuncağını mı istersin?” gibi sorular sorabiliriz.
Kaynakça
Blunden, S.L. & Beebe, D.W. (2006). The contribution of intermittent hypoxia, sleep debt, and sleep disruption to daytime performance deficits in children: Consideration of respiratory and non-respiratory sleep disorders. Sleep Medicine Reviews, 10(2), 109-118.
Durand (1998). Sleep Better. Baltimore, MD: Paul H. Brookes Publishing Co.
Ferber, R. (2006).Solve Your Child’s Sleep Problems. New York: Fireside.
Friman, P.C., Hoff, K.E., Schnoes, C., Freeman, K.A., Woods, D.W., and Blum, N. (1999). The bedtime pass: An approach to bedtime crying and leaving the room. Archives of Pediatric and Adolescent Medicine, 153(10), 1027-9.
Higley, E., & Dozier, M. (2009). Nighttime maternal responsiveness and infant attachment at one year. Attachment and Human Development, 11(4), 347-363.
Kong, et al. (2002). Brain glycogen decreases with increased periods of wakefulness: implications for homeostatic drive to sleep. Journal of Neuroscience, 22(13).
Kuhn, B.R. (2007). Sleep disorders. In Hersen, M., & Thomas, J.C. (Eds.) Handbook of clinical interviewing which children. (pp.420-477). New York: Sage.
Kuhn, B.R. (2007). The excuse-me drill: A behavioral protocol to promote independent sleep initiation skills and reduce bedtime problems in young children. In Perlis, M, Aloia, M., and Kuhn, B. (Eds.) Behavioral Treatments for Sleep Disorders. Academic Press.
Durand, V.M. (1998). Sleep Better: A guide to Improving Sleep for Children with Special Needs. Maryland: Paul H. Brookes.
Perlis, M., Aloia, M., & Kuhn, B (2011). Behavioral Treatments for Sleep Disorders: A Comprehensive Primer of Behavioral Sleep Medicine Interventions. London: Academic Press.
Kuhn, B.R. (2007). Sleep disorders. In Hersen, M., & Thomas, J.C. (Eds.) Handbook of clinical interviewing which children. (pp.420-477). New York: Sage.
Kuhn, BR and Elliot, AJ (2003). Treatment efficacy in behavioral pediatric sleep medicine. Journal of Psychosomatic Research, 54, 587–597.
Middlemiss et al. (2012). Asynchrony of mother-infant hypothalamic-pituitaryadrenal axis activity following extinction of infant crying responses induced during the transition to sleep. Early Human Development, 88, 227-232.
Mindell, J.A., Kuhn, B., Lewin, D., Meltzer, L.J., & Sadeh, A. (2006). Behavioral treatment of bedtime problems and night wakings in infants and young children. Sleep, 29(10), 1263-1276.
Owens & Witmans(2004). Sleep problems. Current Problems in Pediatric and Adolescent Health Care, 34, 154-179.
Reid, M. J., Walter, A. L., & O’Leary, S. G. (1999). Treatment of young children’s bedtime refusal and nighttime wakings: A comparison of “standard” and graduated ignoring procedures. Journal of Abnormal Child Psychology, 27, 5-16.
Schroeder, C. & Gordon, B. (2002). Assessment and Treatment of Childhood Problems. New York: Guilford Press.
Thiedke, C. (2003). Nocturnal enuresis. American Family Physician, 67(7).