ÖZEL GEREKSİNİMLİ ÇOCUKLARIN EĞİTİM HAKKI

Eğitim hakkı, pek çok ulusal ve uluslararası belgelerde düzenlenmiş olan, çocuğun yaşama, barınma ve sağlık gibi en temel haklarından biridir.

  1. GİRİŞ

Temel hak ve özgürlüklerimizin düzenlendiği Anayasamızın da 42. maddesinde belirtildiği üzere; “Kimse eğitim ve öğrenim hakkından yoksun bırakılamaz.” Mevzuatımıza derinlemesine baktığımızda, engelli bireyler ve ailelerinin yararlanacağı pek çok yararlı düzenlemeyle karşılaşmaktayız. Özetle, mevzuatımız bu yönde gerek Birleşmiş Milletler Engelli Bireylerin Haklarına Dair Sözleşme ve yine Birleşmiş Milletler Çocukların Haklarına İlişkin Sözleşme ile paralel hükümlere sahiptir. Bu makalemizde, kısaca Türkiye’deki özel eğitim mevzuatını ele alacağız.

 

  1. TÜRK HUKUKUNDA ÖZEL EĞİTİME İLİŞKİN DÜZENLEMELER

Bilindiği üzere, temel hak ve özgürlüklerimizin düzenlendiği yegane belge anayasamızdır. Eğitim hakkı da, T.C. Anayasası’nın 42. maddesinde düzenlenmiş olup, özel eğitime ilişkin olarak “Devlet, durumları sebebiyle özel eğitime ihtiyacı olanları topluma yararlı kılacak tedbirleri alır.” şeklinde bir hükme yer vermiştir.

T.C. Anayasası haricinde, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin taraf olduğu Birleşmiş Milletler Engelli Bireylerin Haklarına Dair Sözleşme ve Ek Protokolü’nden söz etmekte fayda vardır. Sözleşme’nin 24. maddesinde düzenlenen eğitim hakkının verilmesi konusunda gözetilen hedefleri sıralarken insan potansiyelinin, onur ve değer duygusunun tam gelişimi ve insan haklarına, temel özgürlüklere ve insan çeşitliliğine saygı duyulmasının güçlendirilmesi; engelli bireylerin kişiliklerinin, yeteneklerinin, yaratıcılıklarının, zihinsel ve fiziksel becerilerinin potansiyellerinin en üst derecesinde gelişiminin sağlanması ile engelli bireylerin özgür bir topluma etkin bir şekilde katılımlarının sağlanmasını saymıştır. Aynı şekilde, engelli bireylerin ilk ve ortaöğretimden zorunlu ve parasız olarak faydalanmasının sağlanmasını da pozitif bir yükümlülük olarak sözleşmeye taraf devletlere görev biçmiştir.

Aynı şekilde, Birleşmiş Milletler Engelli Bireylerin Haklarına Dair Sözleşme’ninkabul edilmesinden önce mevzuatımızda yer alan, sonrasında ise pek çok kez değişikliğe uğrayan 5378 sayılı Engelliler Hakkında Kanun’da da eğitim hakkı düzenlenmiş olup, 15. maddede de belirtildiği üzere; “Hiçbir gerekçeyle engellilerin eğitim alması engellenemez. Engelliler, özel durumları ve farklılıkları dikkate alınarak, yaşadıkları çevrede bütünleştirilmiş ortamlarda, eşitlik temelinde, hayat boyu eğitim imkânından ayrımcılık yapılmaksızın yararlandırılır. Genel eğitim sistemi içinde engellilerin her seviyede eğitim almasını sağlayacak bütünleştirici planlamalara yer verilir.” şeklindedir.

Mevzuatımızda özel eğitime ilişkin diğer güncel düzenlemeler olarak 1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu, 573 sayılı Özel Eğitim Hakkında Kanun Hükmünde Kararname, 07.07.2018 tarihinde güncellenen Özel Eğitim Hizmetleri Yönetmeliği ile 19.09.2017 tarihinde güncellenen Kaynaştırma/Bütünleştirme Yoluyla Eğitim Uygulamaları Genelgesini sıralayabiliriz.

 

III. ÖZEL EĞİTİME GİDEN YOL HARİTASI

Özel eğitime giden yol haritası, Tıbbi Tanılama (A), Eğitsel Değerlendirme ve Tanılama (B), Yerleştirme (C) ve İzleme (D) olmak üzere dört basamaktan oluşmaktadır.

Özel eğitim hizmetleri, Özel Eğitim Hizmetleri Yönetmeliği üzerinden yürütülmektedir.

 

  1. Tıbbi Tanılama

Tıbbi tanılama, özel gereksinimli bireyin belli tıbbi aşamalardan ve muayenelerden geçerek tanı almasını ifade etmektedir. Hukumuzda engellilik kapsamında tıbbi tanılamayı düzenleyen düzenlemeler Erişkinler için Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik ve Çocuklar için Özel Gereksinim Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik’tir.

Bu iki yönetmelikten önce, erişkinlere ve çocuklara verilen sağlık kurulu raporları aynı olmakla birlikte, 20 Şubat 2019’da bu iki yönetmeliğin çıkmasıyla çocuklara ve erişkinlere verilen sağlık kurulu raporları ayrılmıştır.

Erişkinlere verilen sağlık kurulu raporlarında oran sistemi kalmakla birlikte, çocuklara verilecek sağlık kurulu raporlarında oran sisteminden vazgeçilmiştir. Oran sistemi yerine, özel gereksinim değerlendirilmesi yapılmaya başlanmış ve düzenlenen raporlar kısaca ÇÖZGER olarak adlandırılmaktadır.

ÇÖZGER Sağlık Kurulu, çocuk sağlığı ve hastalıkları uzmanları ya da yan dal uzmanlarından oluşan en az dört uzman hekim, kurul başkanı ve ÇÖZGER yetkili hekiminden oluşan en az altı daimi üyeden oluşmaktadır. Raporlar, başvuru tarihinden itibaren en geç otuz gün içerisinde hazırlanmak zorundadır. Rapor sürekli veya süreli olarak düzenlenir, raporda geçerlilik süresi mutlaka belirtilmekte, çocuğun özel gereksinim durumunun ilaç tedavisi, cerrahi tedavi ve/veya rehabilitasyon uygulamaları ile zaman içinde azalma ihtimali olduğu ve hastalık bulgularının tam olarak görülemediği hâllerde süreli rapor; çocuğun özel gereksinim durumunun sabit veya zaman içerisinde artması ihtimali var ise sürekli rapor düzenlenmektedir.

Düzenlenen raporlara otuz gün içerisinde ilgili İl Sağlık Müdürlüğü’ne itiraz dilekçesi verilerek itiraz edilebilmektedir. İtiraz üzerine İl Sağlık Müdürlüğü, çocuğu yetkili en yakın farklı bir sağlık kuruluşuna yönlendirerek yeni bir rapor aldırmaktadır. İtiraz edilen rapor ile itiraz üzerine verilen rapordaki kararlar aynı yönde ise rapor kesinleşmekte; rapor sonuçlarının farklı olması ve itirazın devam etmesi hâlinde, İl Sağlık Müdürlüğü tarafından en yakın hakem hastaneye yönlendirilmektedir. Hakem hastane tarafından verilen karar kesin olmaktadır.

Önemle belirtmek isteriz ki özel eğitime ihtiyacı olan çocuğun kaynaştırma/bütünleştirme yoluyla eğitim hakkından yararlanması için ÇÖZGER alınması zorunlu kılınmamıştır. Bu husus, Özel Eğitim Hizmetleri Yönetmeliği’nin eğitsel değerlendirme ve tanılama için gerekli belgelerin sayıldığı 8. maddesinin (ç) bendinde “Birey için uygun eğitim ortamına yönlendirilmesi amaçlı başvurularda gerektiğinde Engelli Sağlık Kurulu Raporu …” şeklinde belirtilmiştir. Maddenin devamında, sadece Özel Öğretim Kurumları Kanunu kapsamında hizmet sunan özel eğitim ve rehabilitasyon merkezlerinde verilen destek eğitim hizmetlerini almak üzere yapılan başvurularda ÇÖZGER’i veya Engelli Sağlık Kurulu Raporunu zorunlu tutmuştur. Ancak uygulamada, eğitsel değerlendirme ve tanılama için de Rehberlik ve Araştırma Merkezlerinde başvurulduğunda ÇÖZGER istenmekte olup, bu mevzuattan kaynaklı bir zorunluluk değildir, ancak çocuk hakkında nitelikli bir eğitsel değerlendirme ve eğitsel tanılama yapılabilmesi için en azından çocuk ruh sağlığı ve hastalıkları uzmanından tek hekim durum bildirir raporu almakta fayda vardır.

 

  1. Eğitsel Değerlendirme ve Tanılama

Özel eğitime ihtiyacı olan çocuğun tüm gelişim alanlarındaki özellikleri ile yeterli ve yetersiz yönlerinin, bireysel özelliklerinin ve ilgilerinin belirlenmesi amacıyla tıbbi, psiko-sosyal ve eğitim alanlarında yapılan değerlendirme sürecini ifade eden sürece eğitsel değerlendirme ve tanılama denmektedir. Eğitimin her tür ve kademesindeki geçişlerde eğitsel değerlendirme ve tanılama yapılmaktadır.

Eğitsel değerlendirme ve tanılama, Rehberlik ve Araştırma Merkezlerinde oluşturulan Özel Eğitim Değerlendirme Kurulu tarafından yapılmaktadır. Her il ve büyük ilçelerde Milli Eğitim Müdürlüklerine bağlı olarak çalışan Rehberlik ve Araştırma Merkezleri bulunmaktadır.  Eğitsel değerlendirme ve tanılama, okula kayıtlı özel gereksinimli öğrenciler için okulun bulunduğu bölgedeki Rehberlik ve Araştırma Merkezi tarafından, herhangi bir okula kayıt olmayan bireyler için ise ikamet adresi ya da bakım ve barınma hizmetlerinden yararlandığı kurumun bulunduğu bölgedeki Rehberlik ve Araştırma Merkezi tarafından yapılmaktadır.

Eğitsel değerlendirme ve tanılama hizmetine bireyin, velisinin ya da özel gereksinimli öğrenci bir okula devam ediyorsa okul yönetiminin yazılı talebi, koruyucu aile yanında kalan bireyler için yapılan başvurularda koruyucu aile belgesi, okula kayıtlı özel gereksinimli öğrenciler için Eğitsel Değerlendirme İstek Formu ile başvurulmaktadır.

Eğitsel değerlendirme ve tanılama uygun ortamda, bireyin özelliklerine uygun ölçme araçlarıyla yapılması esastır. Sağlık sorunları nedeniyle Rehberlik ve Araştırma Merkezine gidemeyecek durumda olan özel gereksinimli öğrencilerin eğitsel değerlendirme ve tanılaması bu bireylerin bulunduğu ortamlarda yapılabilmektedir.

Eğitsel değerlendirme ve tanılama, Rehberlik ve Araştırma Merkezlerinde bulunan Özel Eğitim Değerlendirme Kurulu tarafından yapılmaktadır. Bu kurul müdür yardımcısı başkanlığına, özel eğitim hizmetleri bölüm başkanı, en az bir rehberlik öğretmeni, en az bir özel eğitim öğretmeni ile bireyin velisi veya kendisinden oluşmaktadır. Gerektiğinde, bu üyeler dışında dışarıdan ilgili kurum ve kuruluşların temsilcileri de kurula katılabilmektedir. Kurul kararları oy çokluğu ile alınmaktadır.

Özel Eğitim Değerlendirme Kurulu’na yapılan eğitsel değerlendirme ve tanılamaya ilişkin başvurular en geç otuz gün içerisinde karara bağlanır, hazırlanan Özel Eğitim Değerlendirme Kurulu Raporu özel gereksinimli bireyin velisine ya da yazılı dilekçeyle yetkilendirdiği kişiye imza karşılığı verilmektedir.

Veli, kendisine imza karşılığı verilen Özel Eğitim Değerlendirme Kurul Raporu’na otuz iş günü içerisinde itiraz edebilmektedir.  İtirazlar, yine Rehberlik ve Araştırma Merkezi bünyesinde bulunan Özel Eğitim Hizmetleri Kurulu tarafından değerlendirilmektedir. Özel Eğitim Hizmetleri Kurulu, Rehberlik ve Araştırma Merkezi şube müdürünün başkanlığında, en az bir özel eğitim değerlendirme kurulu başkanı, en az bir resmi özel eğitim kurum müdürü veya kaynaştırma/bütünleştirme yoluyla eğitim yapılan okullardan bir müdür, en az bir rehberlik öğretmeni, en az bir özel eğitim öğretmeninden oluşmaktadır. Gerektiğinde görüşlerine başvurulmak üzere bireyin velisinin veya ilgili kurumlardan kişilerin kurula katılımı da sağlanmaktadır. Kurulda kararlar oy çokluğu ile alınmaktadır.

Eğitsel değerlendirme ve tanılama sonucu verilen Özel Eğitim Değerlendirme Kurulu Raporu’na yapılan itirazlar otuz gün içerisinde karar bağlanmakta, karar yazılı olarak bireyin velisine, okula ve/veya kuruma ve Rehberlik ve Araştırma Merkezine bildirilmektedir. İtirazların haklı bulunması halinde özel gereksinimli öğrenci, yeniden eğitsel değerlendirme ve tanılama yapılması için Özel Eğitim Değerlendirme Kurulu’na yönlendirilmektedir.

Önemle belirtilmesi gereken bir husus da Rehberlik ve Araştırma Merkezindeki bilgilerin gizliliğidir. Kişisel verilerin korunması ve özel hayatın gizliliği ilkesi gereğince, özel gereksinimli çocuğa yapılan her türlü test ve sonucu ile tanılar sadece ilgililer ile (veli, okul-kurum, Rehberlik ve Araştırma Merkezi vb. gibi) paylaşılmaktadır.

Özel gereksinimli öğrenci, özel eğitime ihtiyaç duyması halinde okul rehberlik servisi ya da Bireyselleştirilmiş Eğitim Programı Geliştirme Birimi tarafından çocuğun eğitsel değerlendirme ve tanılama için Rehberlik Araştırma Merkezi’ne yönlendirilmesi durumu söz konusu olmaktadır. Öğrenci velisi istemiyor olsa dahi, çocuğun üstün yararı ilkesi ve eğitim hakkının çocuğun en temel haklarından biri olması gereğince bu durum hiç kimsenin takdir hakkına bırakılmamıştır.

 

  1. Yerleştirme

Yerleştirme, özel gereksinimli bireylerin yetersizlik türü ve derecesi de nazara alınarak, en az sınırlandırılmış ortam kuralı dikkate alınarak, bir okula veya kuruma yerleştirilmesidir. Rehberlik ve Araştırma Merkezlerinde bulunan Özel Eğitim Değerlendirme Kurulu, raporunu Özel Eğitim Hizmetleri Kurulu’na ulaştırmakta, Özel Eğitim Hizmetleri Kurulu’da özel gereksinimli öğrenci hakkında en uygun yerleştirme kararını vermektedir.

Özel Eğitim Hizmetleri Kurulu, il milli eğitim müdürlükleri ile Rehberlik ve Araştırma Merkezi bulunan ilçe milli eğitim müdürlüklerinde oluşturulan, Özel Eğitim ve Rehberlik Hizmetleri Şube Müdürü başkanlığında en az bir Özel Eğitim Değerlendirme Kurulu Başkanı, en az bir resmi özel eğitim kurum müdürü veya kaynaştırma/bütünleştirme yoluyla eğitim yapılan kurumlardan bir müdür, en az bir rehberlik öğretmeni, en az bir özel eğitim öğretmeninden üyelere sahip bir kuruldur. Bu kurula gerektiğinde görüşlerine başvurulmak üzere bireyin velisinin ve ilgili kurumlardan kişilerin kurula katılımı sağlanmaktadır.

Özel eğitime ihtiyacı olan bireylerin okul öncesi ve ilkokullara kayıtlarda Özel Eğitim Hizmetleri Kurulu tarafından yerleştirme kararı olması şartı yoktur. Özel gereksinimli öğrenci, ikamet ettiği adrese en yakın okul öncesi eğitim kurumu veya ilkokula velisi tarafından kaydı yaptırılabilir. Ancak, Özel Eğitim Hizmetleri Kurulu’nun yerleştirme kararını farklı bir okul için verecek olursa, yerleştirme kararına uygun okula nakli ya da geçişi konusunda gerekli düzenlemeler zaman şartı olmaksızın yapılmaktadır.

Veli, Özel Eğitim Hizmetleri Kurulu’nun verdiği yerleştirme kararına karşı kararın kendisine tebliğ edildiği günden itibazen otuz iş günü içinde itiraz edebilmektedir. İtirazın kurula ulaştığı günden itibaren otuz iş günü içerisinde sonuçlandırılmakta, sonuç veliye, okula ve Rehberlik ve Araştırma Merkezine yazılı olarak bildirilmektedir.

Resmi ve özel tüm okullarda kaynaştırma/bütünleştirme yoluyla özel eğitim uygulamaları yapılmaktadır; velinin yazılı talebi doğrultusunda özel okullara da yerleştirme kararı verilebilecektir. Bununla ilgili olarak, tüm ilgili dağıtım yerlerine iletilten T.C. Milli Eğitim Bakanlığı Özel Eğitim Kurumları Genel Müdürlüğü’nün 16915068-205-E.14731372 sayılı yazısı ile Anayasa’nın 42. maddesine atıfta bulunularak, özel eğitim kurumlarına kayıtlarda kayıt için gelen öğrenci ve velilere gerekli kolaylığın sağlanması ve hassasiyet gösterilmesine ilişkin temenniler iletilmiştir.  Bu çerçevede, 5580 sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanunu kapsamında açılmış olan okul öncesi eğitim, ilköğretim ve ortaöğretim kurumlarında özel gereksinimli öğrencilerin eğitime erişiminin sağlanmasına yönelik yaşanılan sorunların çözülmesi hedeflenmektedir.

Bununla birlikte belirtmekte fayda olan başka bir husus ise, yerleştirme kararı olmasına rağmen, öğrenciyi kabul etmeyen okul yönetiminin sorumluluğudur. İdari ve cezai sorumluluk altına giren yöneticiler hakkında, hem Milli Eğitim Bakanlığı’nın ilgili teşkilatı tarafından idari disiplin soruşturması açılacağı gibi, ilgililerin Cumhuriyet Başsavcılığı’na başvuruları sonucunda da 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun “Eğitim ve Öğretim Hakkının Engellenmesi” başlıklı 112. maddesi uyarınca iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılabileceklerdir.

Yerleştirme kararını veren Özel Eğitim Hizmetleri Kurulu’nun aynı zamanda valilik oluruyla özel eğitim sınıfı açma, destek eğitim odası açma, açılan özel eğitim sınıfına ya da destek eğitim odasına materyal temin etme, öğretmen görevlendirme ve benzeri gibi yetki ve sorumlulukları bulunmaktadır.

 

  1. İzleme

Özel eğitim hizmetlerinin planlanması ve eğitimde sürekliliğin sağlanması amacıyla erken çocukluk dönemi de dahil olmak üzere, eğitim hizmetlerinin tüm kademelerinde özel eğitime ihtiyacı olan bireylerin gelişimlerinin izlenmesi kuraldır.

Özel eğitime ihtiyacı olan özel gereksinimli öğrencinin gelişim özellikleri, eğitim performansları ve ihtiyaçları doğrultusunda hedeflenen amaçlara yönelik hazırlanan ve bu bireylere verilecek destek eğitimlerini içeren özel eğitim programlarına Bireyselleştirilmiş Eğitim Programı adı verilmektedir.  Özel eğitim hizmetlerinden faydalanacak özel gereksinimli her öğrenci için Bireyselleştirilmiş Eğitim Programı hazırlanması zorunludur. Bireyselleştirilmiş Eğitim Programı, okullarda oluşturulan Bireyselleştirilmiş Eğitim Programı Geliştirme Birimi tarafından yapılmaktadır. Bireyselleştirilmiş Eğitim Programı Geliştirme Birimi, okul müdürü veya görevlendireceği bir müdür yardımcısının başkanlığında rehberlik öğretmeni, öğrencinin sınıf öğretmeni, öğrencinin dersini okutan alan öğretmenleri, öğrencinin velisi ve öğrenciden oluşmaktadır. Gerektiğinde görüşlerine başvurulmak üzere, Rehberlik ve Araştırma Merkezindeki özel eğitim değerlendirme kurulundan bir üyenin Bireyselleştirilmiş Eğitim Programı Geliştirme Birimine katılımı sağlanmaktadır.

İzleme, önerilen özel eğitim hizmetlerinin uygunluğunun ve özel gereksinimli öğrencinin Bireyselleştirilmiş Eğitim Progamlarında yer alan amaçların gerçekleşme düzeyi bakımından değerlendirilerek her yıl eğitim planlarının yenilenmesi yoluyla yürütülmesi izlemenin ilk yoludur.

İzlemenin ikinci yolu ise okul yönetiminin otuz günlük izleme sonucunda özel gereksinimli öğrenci ilgili Özel Eğitim Hizmetleri Kurulu’na itiraz yoludur. Okul yönetimi, kendisine yerleştirme kararı verilen özel gereksinimli öğrenciyi en az otuz gün izleyerek, eğitsel değerlendirme ve tanılama ya da yerleştirme kararına itiraz edebilmektedir

Kaynaklar:

1 BAĞATUR, Jülide Işıl; Özel Eğitim Hukuku, Eğiten Kitap, Aralık 2016, s. 111

2 İstanbul Otizm Gönüllüleri Derneği, http://otizm.info/index.php/2018/10/01/kamuoyunun-dikkatine/ (Son Erişim Tarihi: 10.11.2018)

3 BAĞATUR

4 BAĞATUR, s. 93

5 Birleşmiş Milletler Engelli Bireylerin Haklarına Dair Sözleşme, Kolay Okunur Versiyonu; Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, bkz. https://www.aile.gov.tr/eyhgm/engellilerin-haklarina-iliskin-sozlesme/sozlesme-surumleri-ve-ek-protokol/kolay-okunur-surum/ (Son Erişim Tarihi: 21.12.2022)