MAHREMİYETE SAYGI…
“Çocuğunuz çok tatlı öpebilir miyim?” sık duyduğumuz sorulardan. Hatta bazen bunu bile demeden çocuğumuzu öpmeye kalkabiliyorlar. Peki, bu tavırlar ne kadar doğru? Çocuğumuza mahremiyetini öğretirken nelere dikkat etmeliyiz? ABA Program Koordinatörü Aile Danışmanı /Klinik Psikolog İsmail BIYIKLI ile konuştuk.
Çocuklara mahremiyetini öğretmeye ne zaman başlamalıyız?
Her çocuğun yapısı, kişiliği ve mizacı farklıdır. Biz yetişkinler de öyle değil miyiz? Bu yüzden bu soruya spesifik bir yaş ile yanıt vermek güç. Ancak, mahremiyeti öğretmeyi kısaca ergenlik gibi düşünebiliriz. Bazı çocuklar ergenliğe geç giriyorlar, bazıları da erken giriyor. Mahremiyeti algılama durumu ise bundan çok daha önce başlıyor. Ortalama olarak bir yaş grubu vermem gerekiyorsa. 2,5 ve 4 yaş aralığı diyebiliriz. Ama bizim için en önemli yaş 4 yaş. 4 yaşında artık mutlaka mahremiyet konusunda çocuğun bir bilgisi olmak zorunda. Fakat bunu söylediğimde aileler 2,5 yaşına kadar bekliyorlar. Böyle bir şey söz konusu değil. Çocuğunuz dünyaya geldiği ilk günden itibaren mahremiyetine önem vermelisiniz. Siz 2,5 yaşına kadar mahremiyetine önem vermeden yaşıyorsunuz ve birden bire her şey değişiyor. Bu çocuk için inanılmaz anlamsız bir durum. Doğduğu ilk günden itibaren aynı tutarlı davranışı sergilemelisiniz. Unutmayın, çocuklar sizi model alacaklar bu konuda. Siz tuvaletinizi kapınız kapalı yaparsanız, çocuğunuz da tuvaletini kapalı yapar. Siz çocuğunuzun altını hep kimsenin olmadığı bir yerde değiştirirseniz, o da bunun kimsenin olmadığı bir yerde yapılması gerektiğini model alarak anlar. Çok küçük henüz anlamıyor diye düşünmeden, her zaman tutarlı ve istikrarlı olmak, mahremiyet eğitimine başlama yaşından çok çok daha önemlidir.
Çocuklar bedeninin sınırlarını ve mahremiyetini nasıl öğrenebilir?
Mahremiyet eğitimi özel gereksinimli bir çocuk söz konusu değilse mutlaka ailesi tarafından edindirilmelidir. Uzmanların burada aileye danışmanlık yapması gereklidir. Fakat söz konusu özel gereksinimli bir çocuksa bunun için “Bazı önkoşul becerileri edinmiş mi?” sorunu cevaplamalıyız. Başkalarının duygularını ve kendi duygularını biliyor mu? Tuvalet eğitimini yaşı gereği edinmiş mi? Kendini ifade edebiliyor mu? İyi bir dinleme becerisine sahip mi? Sosyal becerileri edinebiliyor mu? Zihin kuramında ne düzeydeyiz? Bu önkoşul becerilerde çocuk uygun bulunursa uzman bir uygulamacı tarafından hem aile için hem de çocuk için hassas bir öğrenim süreci başlar. Hassas kelimesini bu konuda hep kullanırım. Unutulmamalıdır ki mahremiyet eğitimi deneyimli bir uzman tarafından doğru yönlendirilmediğinde, çocukta çeşitli travmalara yol açabilir.
Evde mahremiyet eğitimi edinimi konusunda size 8 maddelik bir ipucu listesi veriyorum:
ÖZEL ALAN TANIMLAMA: Özel bölge tanımlaması çocuk 2,5 yaşına geldiğinde çalışılmaya başlanabilir. Özel alana; anne, baba ve doktor dışında kimsenin dokunmaması gerektiği öğretilmelidir. Çocuk cinsellik veya cinsel organla ilgili bir soru sorduğunda anne ve babalar asla kendi vücutları üzerinden, örnekleme yapmamalıdır. Resimli hikaye kitaplarıyla çalışmalar yapılmalıdır.
ODANIZA İZİN ALARAK GİRİLMESİ GEREKTİĞİNİ ÖĞRETMEK: Çocuklar 4 yaşına geldiklerinde ebeveynlerinin odası kapalı olduğunda, kapıyı çalarak girmesi gerektiği öğretilmedir. Bunun içinse model yöntemi kullanılmalıdır. Siz ebeveynler olarak çocuklarınızın kapısı kapalıyken çalarak girerseniz, onlarda bu durumu model alarak aynısını uygulayacaktır.
TUVALET KAPISININ KAPALI TUTULMASI
GEREKTİĞİNİ ÖĞRETMEK: Tuvalet gereksinimi gerçekleştirmek mahrem bir durumdur ve bu durumun çocuğa öğretilmesi için yine model yöntemi kullanılmalıdır. Ebeveynler diş fırçalarken dahi tuvaletin kapısını kapalı tuttuğunda, çocuklarda bu durumu genelleyerek, kapıyı kapalı tutmaya başlayacaktır.
ÇOCUĞUN ÖZEL ALANINA SAYGILI OLMAK:
Ebeveynlerin çocukları herkesin olduğu yerlerde giyindirmemeleri gerekmektedir. Mutlaka başka bir odaya geçerek kıyafet değişimi yapmaları gerekmektedir. Bebeklik dönemi dahil alt değişimi bile başka bir odaya geçilerek yapılmalıdır. Bu kural mahremiyet eğitiminin temelini oluşturur.
ÇOCUĞUN CİNSEL ORGANINI SEVGİ OBJESİ YAPMAMAK: Çocukların cinsel organı yetişkinler tarafından sevgi objesi haline getirilmemelidir. Bu alanların öpülerek, okşanarak sevilmemesi, gösterilmesiyle övünülmemelidir. Çocuğun cinsel organına şaka yapmak, dokunmaya çalışmak ya da göstermesini istemek ileride cinsel kimlik bozukluklarına yol açacaktır.
İLKOKUL İLE BİRLİKTE ÖZEL MEKAN TANIMLAMA: İlkokul dönemiyle birlikte çocuğa bir çekmece ayrılmalı ve özel eşyalarını buraya koyabileceği söylenmelidir. Bu çekmece her kullanıldığında çocuktan izin alınmalıdır. Böylelikle özel alan bilinci oluşacaktır.
ODALARI AYIRMAK: Kız ve erkek çocukların odaları yine ilkokulun başlamasıyla ayrılmalıdır.
ÖZEL ALAN İHLALLERİNDE TEPKİNİZİ BELLİ ETMEK: Çocuklarla birlikte televizyon izlerken ya da dışarıda gezerken aniden karşınıza mahremiyet ihlali içeren bir durum çıkabilir. Bu durumda “İnsanların özel bölgelerine dokunulmaz,” diyerek tepki vermelisiniz. Aniden kapatır ve görüşünü engellerseniz, durumu daha ilgi çl hale getirebilirsiniz. Böylede çocuk günlük hayatında kendi üstünde bir ihlal gördüğünde tepkisini bu şekilde koyması gerektiğini öğrenecektir.
Hepimiz çocuklarımızın sevilmesinden mutlu oluyoruz. Çocuklarımızı dokunarak, öperek sevenlere ne dereceye kadar izin vermeliyiz?
Her şeyden önce bizim ilk akılamaza gelen şey “İzin Almak” olmalı. 4 yaşından itibaren çocuğun bedenine yapılacak her türlü temasta yetişkinler izin almalıdır. Öpmek, sarılmak ve sevmek bile buna dahil edilmelidir. Bunu gören çocuk bedenine yapılacak her türlü izinsiz davranışta, tepkisini ortaya koymayı öğrenecektir.
Dokunmak demişken bir de fiziksel baskı konusunu mutlaka ele almalıyız. Küçük yaştaki çocuklar kendi güçsüzlüklerini ve çaresizliklerini büyüklerin güçlerini keşfettikçe anlarlar. Bu yüzden çocukları severken asla orantısız güç kullanılmamalıdır. Ebeveynler çocuğa bir zorlama uyguladığında karşılık vermesi öğretilmelidir. Çocuk bir şey istemediğinde buna kırılmamalı, aksine bu davranış pekiştirilmelidir. Orantısız güç kullanıldığında, çocuk kendini güçsüz hissedecek ve ileride yaşanacak herhangi bir güçlükte çocuk pes edecek ve istemediği fiziksel bir müdahalede tepkisiz kalacaktır.
İyi-kötü dokunuşu çocuğumuza anlatmak mümkün mü?
İyi ve kötü dokunmayı öncelikle yetişkinler olarak bizlerin bilmesi gerektiğini düşünüyorum. Aslında biliyormuşuz gibi geliyor fakat bazen izinsiz yapılan bir dokunmanın bile kötü bir dokunma olabileceğini kaçırıyoruz.
İyi Dokunmayı Çocuğa Anlatmak:
Sevdiğin kişilerin sarılması ve öpmesi güzel bir şeydir. Bunları yaparken senden izin almaları çok önemli. Uyandığında annenin seni öpmesi ve sarılması, babanın iyi geceler demek için sarılması ve öpmesi, anneanne ve dedene ziyarete gittiğimizde herkesin birbirine sarılması. Bunların hepsi iyi dokunmadır.
Kötü Dokunmayı Çocuğa Anlatmak: Kendini rahatsız hissetmene neden olan dokunmalar kötü dokunmadır.
Biri sana istemediğin bir şekilde dokunduğunda bunu gizlemek zorunda değilsin. Kendinin kötü olduğunu düşünme. Kötü olan sen değilsin, sana kötü bir şekilde dokunan kişidir. Bedenin sana aittir. Sen istemiyorsan kimse sana dokunamaz.
Kötü dokunmanın ne olduğunu bilmek ister misin?
- Canını acıtan dokunma kötü dokunmadır.
- Dokunulmasını istemediğin halde sana dokunuyorlar kötü dokunmadır.
- Dokunan kişi rahatsız hissetmene sebep oluyorsa bu da bir kötü dokunmadır.
- Dokunma seni korkutuyor ve sinirlendiriyorsa bu da kötü dokunmadır.
- Dokunan kişi bunu hiç kimseye söylemeni istiyorsa bu da kötü dokunmadır.
- Dokunan kişi bunu başkasına söylersen sana zarar vereceğini söylüyorsa bu da kötü dokunmadır.
Bunları anlatmak çocuğun öğrenimi için elbette yeterli olmayacaktır. Çeşitli eylem kartları oluşturarak, evdeki herkesin oyuna katılımını sağlamaya çalışın. Herkes sırayla bir kart çeksin ve çekilen kartlardaki dokunmanın iyi ya da kötü dokunmamı olduğu konusundaki fikrini söylesin.
Bizim kültürümüzde çocukların büyüklere “Hayır” demesi zaman zaman biraz saygısızca bulunabiliyor. Bunu nasıl aşarız?
“Hayır” diyebilme konusu çok uzun ve ayrıca tartışılması gereken bir konu içinde kalıyor. Kısaca bu durumu yine model olmaya bağlamamız gerekecek. Biz gereken yerlerde “hayır” diyerek konuştuğumuzda ve çocuğa karşı kullandığımız “hayır” da bir istikrar sağladığımızda, mahremiyet için de katkı sağlamış oluyoruz.
“Biri sana uygunsuz bir dokunmada bulunduğunda “HAYIR” de.
Çocukta gerekli yerlerde “hayır” diyebileceğinin farkına varıyor. Ben sizlere olası kötü senaryoları çocuklara anlatabilmek ve bu konuda tepkisini ortaya koyabilmesi için küçük bir replik hazırladım. Buna benzer bir konuşmayla çocuklarınızda tepki koymayı yani “hayır” demeyi konuşabilirsiniz.
“Biri sana uygunsuz bir dokunmada bulunduğunda “HAYIR” de. O kişiye yaptığından hoşlanmadığını ve dokunmasını istemediğini söyle. Hızla o kişiden uzaklaş. Hoşlanmadığın bir şekilde sana dokunan kişiden kaç. Bir daha bu kişiyle asla yalnız kalma. Yardım iste ve çığlık at. Kendine inan. Sen yanlış bir şey yapmadın. Bu durumu hemen bir yetişkine anlat. Tehditlerin seni korkutmasına ve sessiz kalmana neden olmasına izin verme.
Birisi sana dokunur ve bunun aranızda bir sır olarak kalmasını isterse, kendine şu soruyu sor “Bu sırrı saklamak beni rahatsız ediyor mu?” Seni rahatsız eden hiçbir sırrı saklama. Anne-babana, bir akrabana, öğretmenine, doktoruna ya da güvendiğin başka bir yetişkine durumu anlat. Anlattığın kişi sana inanmazsa, güvendiğin bir başka kişiyle konuş, birisi sana inanıp yardım edene kadar vazgeçme.”
Unutmayalım ki, bu travmaya yol açabilecek çok ama çok hassas bir konu. Bu konuşmayı yapmadan önce çocuğunuzun yaşına göre bir uzmandan mutlaka destek almaya çalışın.
Hayatınızda her zaman tek odaklamanız gereken nokta çocuğunuzun sizi model alacağı. İşten geldikten sonra yaşadığınız sorunları onunla paylaşın. Ondan yardım isteyin. Çocuğunuzda sizden yardım isteyecektir.
Çocuklara mahremiyet eğitimi verirken oyuncalardan ya da belli kitaplardan faydalanabilir miyiz?
- Çocuklara Yönelik Cinsel Taciz ve Koruyucu Eğitim – Prof. Dr. Turan Akbaş/Prof. Dr. İsmail Sarıberk (Karahan Kitapevi)
- Bana Bir Şeyler Oluyor – AlexSrith ( 0-6 Yayıncılık)
- Mahremiyet Eğitimi – Adem Güneş
- Bana Neler Oluyor? – Peter Mayle (Sistem Yayıncılık)