TAKINTILARLA NASIL BAŞA ÇIKARIZ?
Otizmli bireylerin hayatını zorlaştıran konuların en başında takıntılar geliyor. Takıntıları aşmak için neler yapabileceğimizi Psikolog/Aile Danışmanı- ABA Program Koordinatörü Elif Sanal Çalık ÖÇED için yazdı.
Otizm Spektrum Bozukluğu (OSB) tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de üzerinde birçok araştırmanın yapıldığı ancak halen gizemini koruyan ve tam olarak anlaşılamamış nöro-gelişimsel bir bozukluktur.
DSM-V’e göre OSB:
(a) Karşılıklı sosyal etkileşim ve iletişimdeki yetersizlikler,
(b) Sınırlı, yineleyici davranış örüntüleri, etkinlikler ve ilgilerle kendini gösteren, erken gelişim evresinde ortaya çıkan ve bu belirtilerin toplumsal ve işle ilgili alanlarda aksamaya neden olduğu bir bozukluk, olarak tanımlanmaktadır.
Sınırlı, Yineleyici İlgi ve Davranışlar: Takıntılar
Sınırlı, yineleyici ilgi ve davranışlar, diğer bir deyişle takıntılar, OSB’deki en önemli sorunlardan biri olarak görülür. OSB olan çocukların takıntılı davranışlarına ilişkin yaşadıkları sorunlar çeşitli alanlarda ortaya çıkmaktadır. Sınırlı alanda yoğun ve sıra dışı ilgilere sahip olunması bu alanda yaşanan sorunlardan biridir. Bazı konulara karşı aşırı ilgi duyma (örn: dinazorlar) ve ilgi duyulan konularla ilgili en ince ayrıntıları hatırlama ise sınırlı, yineleyici ilgi ve davranışların özelliklerindendir.
İşlevsel olmayacak şekilde düzen ve rutinlere aşırı bağlılık göstermek de takıntılı davranışlar sonucunda ortaya çıkan sorunlardan bir diğeridir. Bu durum günlük hayatta meydana gelen değişiklikler için aşırı tepki göstermeyi, bu değişikliklere uyum sağlayabilmek için değişiklikler hakkında önceden bilgi sahibi olma ihtiyacı hissetmeyi ve belli bazı olayları hep belli bir sırayla gerçekleştirmek istemeyi içermektedir.
Nesnelerle ilgili işlevsel olmayan ilgi ve takıntılara sahip olma sınırlı, yineleyici ilgi ve davranışlara ilişkin yaşanan sorunlardan bir diğeridir. Bu takıntılar; nesneleri işlevi dışında kullanmayı, nesnelerin duyusal özellikleriyle aşırı ilgilenmeyi, hareket eden nesnelere aşırı ilgi göstermeyi ve nesne takıntılarına sahip olmayı kapsamaktadır. Takıntılı davranışlar OSB olan çocukların öğrenmelerini ve eğitim süreçlerini olumsuz bir şekilde etkilemektedir. Öğretim sürecinde karşılaşılan bu sorunları en aza indirgemek ve/veya ortadan kaldırmak için öğretim ortamlarını ve bu ortamlardaki geçişleri OSB olan çocukların gereksinimlerine göre düzenlemek gerekmektedir.
Takıntılı davranışlara erken müdahalede bulunmak davranışın artmasını minimize ederek çocuğun sosyalleşmesine katkı sağlamaktadır. Bu süreçte çocuğa sabırlı ve motive edici bir tutum sergilemek takıntıların davranış sorunlarına yol açmadan azalmasını veya ortadan kalkmasını sağlayabilir.
Sorunlar Takıntıya Dönüşmesin…
Günlük yaşamda ve bilhassa eğitim ortamlarında uygulanacak bazı teknikler ile sorunların takıntı haline dönüşmemesini sağlamak mümkündür. Bu tekniklerden bazıları şöyledir:
Sosyal Öyküler: Çocuğun ihtiyacı dikkate alınarak yazılan, çocuğa ipuçları sunma yoluyla gerekli uygun davranış örneklerinin öyküleştirilerek sunulduğu kısa öykülerdir. Çocuğa bu öyküler okunarak çocuğun davranışlarını değiştirmek hedeflenir.
Etkinlik Çizelgeleri: OSB olan çocuklar olayları öngörememe sorunu yaşamalarından dolayı problem davranışlar sergileyerek bazı durumları/nesneleri takıntı haline getirebilmektedir. Etkinlik çizelgeleri ise çocuğu görsel olarak meşgul olmaya iten, bir dizi etkinliği yerine getirmeye yönlendiren fotoğraf veya sözcük setidir.
Duyusal Farklılıklara Dikkat Etmek: Gelen bilgilerin düzenlenmesinde zorluk yaşama, duyusal olarak aşırı hassasiyet gösterme ve algılama problemleri, OSB olan çocuklarda yeni bilgilerin işlenmesinde ortaya çıkan problemlerdir. Fiziksel çevrenin aşırı uyaran içermesi OSB olan çocukların takıntılarını besleyebilir veya takıntı oluşmasına zemin hazırlayabilir. Bu sebeple özellikle duyusal farklılığı olan çocuklarda fiziksel çevrenin aydınlatma, ses ve görüntü açısından gözden geçirilmesi takıntılar açısından önemlidir.
Mucize Çözüm Yok
Takıntılar ile baş etmede çocuğun takıntıyı ne kadar süredir sergiliyor olduğu da önemlidir. Uzun süredir sergilenen bir takıntının ortadan kaldırılması ya da azaltılması da uzun sürer. Takıntıların ortadan kaldırılması için mucizevi bir çözüm yoktur. Sabırlı ve sakin bir şekilde hareket etmek gerekmektedir. Bir davranışın takıntı olduğuna karar verildiğinde işlevinin yani davranışın neye hizmet ettiğinin tespit edilmesi gerekmektedir. İşlevi (duyusal, işitsel, görsel ya da dokunsal uyaran elde etme) bulunan takıntı ile baş etmek ortadan kalkması veya azalması için daha kolay bir süreçtir.
Takıntıların azaltılması veya ortadan kaldırılması için davranışsal tekniklerin yanında kimi durumlarda ilaç tedavisi de uygulanır. Bilhassa kendisine ya da çevresine zarar verecek şekilde takıntılı davranışlar sergileyen çocuklarda ilaç tedavisi uygulanır. Ancak ilaç tedavisinin davranışsal tekniklerle desteklenmesi ile başarılı sonuçların ortaya çıktığı gözlemlenir.
Her Takıntı Müdahale Planı Gerektirmez
Her takıntı müdahale planı oluşturmayı gerektirmez. Ancak çocuğun günlük yaşamına, çevresiyle sosyal etkileşim ve iletişimine, etrafındaki insanların yaşamına olumsuz etki eden hareket ve davranışların müdahale gerektirdiği unutulmamalıdır.